Şti. yetkilisince bankaya ibrazı üzerine karşılıksız çıkması sonucunda sanık aleyhine başlatılan icra takibinde sanığın, borca ve imzaya itiraz ettiğinin iddia edilmesi karşısında; eylemin temas ettiği TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/86 ESAS - 2020/138 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takibe konu çekin arkasındaki ciro imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borca, faiz ve fer'ilere itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkili şirket çekte ciranta olduğundan kendisinden çek tazminatı talep edilemeyeceğini ileri sürerek takibin durdurulmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu vekili, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, Örnek 10 ödeme emri tebliğinin bizzat borçlunun eşi imzasına 16/01/2020 yapıldığı ve böylelikle borçlu Perihan'ın takipten haberdar olduğu, ayrıca mahkememizin 2020/57 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyasına ilişkin yapılan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, buna göre ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olan 16/01/2020 olduğu ve bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açılması gerekirken yasal süre geçirildikten sonra 26/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine, usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine yönelik şikayetin ise mahkememizin 2020/57 esas sayılı dosyasında karar daha önce karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle "Davanın (yetki itirazının, borca ve imzaya...
" gerekçesiyle "Davanın (yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın) süreden REDDİNE, Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/156 Esas sayılı dosyası üzerindeki TAKİBİN DEVAMINA, Usulsüz tebligata ilişkin memur işlemini şikayete yönelik yapılan itiraz hakkında Mahkememizin 2020/45 Esas sayılı dosyasına karar verilmekle, bu hususta Mahkememizce ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," şeklinde karar verilmiş karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, İİK'nun 168/3-4-5. maddeleri gereğince, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu tarafından süresinde icra mahkemesine başvurularak borca, imzaya itiraz edildiği, mahkemece imzaya itirazla ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzanın borçluya aidiyeti nedeniyle imzaya itirazın reddine karar verildiği, yargılama sırasında ileri sürülen tahrifat iddiasının ise itirazının genişletilmesi olarak değerlendirilerek bu kapsamdaki itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 TARİHLİ EK KARAR NUMARASI : 2021/270 ESAS 2022/528 DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/4353 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunun belirlenmesine karar verilmesi üzerine, mahkemece, takip dayanağı belgelerin İK. 68. madde anlamında belge olmadığı ve imzası da borçlu tarafından inkar edildiğinden alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasının reddi ile asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlatılmış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda, ... İcra Dairesi'nde başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olup, alacaklının itirazın kaldırılması talebini İİK'nun 4. Maddesi uyarınca incelemeye yetkili olan ......
İcra Dairesi'nin 2020/6441 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından cari hesap mutabakat belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibe önce Adana İcra Müdürlüğünde başlandığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazını kabulü ile dosyanın yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin ödeme emri tebliğinden önce 03/09/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ederek takibe konu çekin karşılıksız işlemi görmesi ve artık borcun götürülecek borca dönüşmesi, müvekkili şirket adresinin de İzmir olması sebebi ile İzmir İcra Müdürlüklerinin takip yetkisi olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 168/5. Ve 169. Maddelerine dayalı yetki itirazına ilişkindir. Çeke dayalı takip borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1 maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz....