Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının borca itirazının usulden reddi gerektiğini, zira senetten kaynaklı borç ilişkisinin asıl ilişkiden bağımsız bir nitelikte olduğunu, davacının borca itirazını yazılı delille ispatlayamadığını, imzaya itiraz yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı ve elverişli olmadığını, mahkemece rapora itirazları doğrultusunda dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmemesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170. Maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz davasıdır....
İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının açık olmadığını, senetteki imzaya itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zamanaşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 14.03.2013 tarihinde davalının icra takibine konu senetten dolayı borcunun bulunduğu, davalı tarafça borca ve imzaya açıkça itiraz edilmediği, borcun ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; .... 2....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahı icra dairesinde takip başlatılabileceğini, bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacaklarını, bu sebeple davacı yanın yetki itirazının reddi gerektiğini, takibe konu çekin bizzat davacı şirket yetkilisi Muharrem Çevik tarafından verildiğini, imzaya itirazın borcun tahsilini engellemeye yönelik bulunduğunu, müvekkilinin çeki ciro yoluyla aldığını ve iyi niyetli 3. kişi olup davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini beyanla, davanın reddi ile %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının yetki itirazının reddine, borca itirazın kabulüne, Aydın İcra Müdürlüğünün 2018/33927 Esas sayılı takip dosyasında icra takibinin davacı yönünden iptaline, kötü niyet tazminatı ve ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihine göre beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu senetle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte borcu ödediğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla ödeme itirazı birbiriyle çelişme halindedir.Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğuna göre artık geçerli bir imza itirazından bahsedilemeyeceğinden ödeme itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır." denilmiştir. Somut olayda, borçlular vekili itiraz dilekçesinde hem borcun ödendiğini hem de imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiş ise de, anılan emsal içtihat gereğince imzaya yapılan itiraza itibar edilmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/506-523 sayılı kararı ile senet aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığından ödeme emrinin iptaline, sair itirazların incelenme dışı bırakılmasına şeklinde karar verildiği ve bu karar üzerine icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçlulardan ...'a 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkan tebligatın ise iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir....
takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının yetkiye, imzaya ve borca itirazının reddine, davalının tazminat talebinin takibin durmamış olması nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, davacı/borçlu vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davalıların ödeme emrine karşı sundukları itiraz dilekçesinin içeriğinden itirazın sadece icra dairesinin yetkisine yönelik olduğu, borçluların takip konusu borca dair itirazlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Borçlu sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise görevli mahkeme icra mahkemesidir. (Yargıtay 19. HD. 29.03.2012 T. 13640/5218; 21.02.2011 T. 8115/2209, ) Somut olayda borçlular 15/10/2019 tarihli itiraz dilekçesinde , takip yapılan Bursa 13. İcra Müdürlüğü'nün yetkisiz olduğunu, Bandırma Nöbetçi İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple yetkiye itiraz ettikllerini bildirmişlerdir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye, borca ve imzaya itirazın yerinde olmadığını belirterek davanın reddi ile borçlu hakkında tazminat ve para cezasına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; takip talebinde davacı borçlunun adresinin Gaziantep olduğu, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya Gaziantep adresi itibariyle tebliğe çıkartıldığı, davacı borçlu hakkında başlatılan takipte Eskişehir İcra Dairelerinin yetkili olmadığı gerekçesi ile "Davacının yetki itirazlarının KABULÜNE, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2018/11682 Esas sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı borçlu yönünden tefrik edilerek GAZİANTEP NÖBETÇİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NE GÖNDERİLMESİNE, Davacının yetki itirazı kabul edilmekle sair itirazlar konusunda şimdilik hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmiştir....
Bu nedenle yasada yetki hususunun en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği açıkça görüldüğünden yetki hususunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı özellikle 362/1-c madde hükmü de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; davacının, ... 21. İcra Müdürlüğü'nün 2017/12987 E. sayılı dosyasından başlatılan takipte yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği... İcra Hukuk Mahkemesince; ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olması nedeniyle yetkisizlik kararı verildiği, davacı tarafından bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan bonolara dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu ikametgahının Batman ilinde olduğunu bu nedenle Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek, İcra Müdürlüğünün yetkisine ,imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece borçlunun mernis adresinin Batman olduğu yine ödeme emrinin Batman'da tebliğ edildiği, bononun ödenmek üzere borçlunun ikametgahında ibraz edilmesi gerektiği açıklanarak HMK.'...