Bu itibarla, kiralanan taşınmazın bulunduğu Bandırma İcra Müdürlüğü takipte yetkili icra dairelerinden biri olup, seçim hakkı da öncelikle alacaklı tarafa ait olduğundan, davalının yetki itirazı yerinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı gözetilerek, davacı tarafın, davalının borca, faiz ve fer'ilere yönelik itirazlarının kesin olarak kaldırılması istemi incelenerek sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliğin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK'nın 19. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili Mahkemeyi göstermek zorunda olduğunu, aksi takdirde yetki itirazının geçerli olmayacağını, davacı yetkili icra dairesini göstermediğinden yetki itirazı geçersiz olmakla Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki senette Küçükçekmece icra dairelerinin yetkili kılındığını öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. Somut olayda, davacı yetki itirazında bulunmuş ise de yetkili icra dairesini göstermediğinden HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı geçersizdir....
Maddesi uyarınca ilamlı takiplerde alacaklı istediği yer icra dairesinde takip başlatabileceğinden davacının yetki itirazının haksız olduğu ve takibe konu Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/281 esas 2019/89 karar sayılı ilamı ve takip dosyasının incelenmesinde de faiz talebinin haklı olduğu değerlendirilmekle davacının yetki itirazı ve şikayetlerinin haklı olmadığı anlaşılmakla şikayetin ve yetki itirazının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçelerle şikayetin ve yetki itirazının REDDİNE karar verilmiştir....
gerekçeli kararında yetki itirazını reddederken; '' ...takibe dayanak çeklerde keşide yerinin İstanbul olduğu anlaşılmakla davacının yetki itirazının reddine " şeklinde gerekçe gösterdiğini, İstanbul ili içerisinde farklı yargı çevreleri içinde, birden fazla adliye olup, tek bir adliyenin olmadığını, çekin keşide yerinin İstanbul olması halinde, buna dayalı başlatılacak takibin yetkili yerinin Sadece İstanbul (Çağlayan) Adliyesi olarak algılamanın doğru olmadığını, ileri sürerek, ''yetki itirazının reddine'' dair kararın kaldırılmasına ve yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ın borca itiraz ile birlikte yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazının kaldırılması için İzmir....İcra Hukuk Mah.nin ...Esas sayılı dosyası ile yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiğini, davalı borçluların aynı zamanda ...Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.nin ortaları olup, davalı ...'...
Mahkeme; yetki itirazının kabulüne karar vermiş, davalı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Ancak, davacı vekilinin 02.08.2021 tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine Mahkemece 08.09.2021 tarihli ek kararla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Dosya incelendiğinde; davalı tarafından istinafa konu edilen ilk derece Mahkemesi kararının davadan feragat nedeniyle kaldırılması üzerine Mahkemece verilen ek karara karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığı halde, Mahkemece dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 7251 sayılı Kanunun 29. Maddesi ile değişik 310/2. maddesine göre; feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir....
Bonoya ilişkin ödememe protestosunda bononun keşide yerinin bulunmadığı keşide yerinin bonoya sonradan eklendiği iddiası ile yetki itirazının kabulüne dair mahkeme kararırın kaldırılması mümkün değildir. Zira icra mahkemesi bonoyu takibe konduğu an itibari ile incelemekle yükümlü olup davacının iddia ettiği tahrifat iddiası icra mahkemesinde dinlenmez. Mahkeme yetki itirazının reddi kararını bonodaki yetki şartına göre değil, keşide yeri kıstasına göre vermiştir. Açıklamalar kapsamında istinaf dilekçesi ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla davacıların istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 16....
Hukuk Dairesi'nin 23/10/2017 tarih ve 2017/3979 Esas-2017/5598 Karar) Her ne kadar davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, görev itirazı ile birlikte yetki itirazında da bulunulduğu ve mahkemece yetki itirazının karara bağlanmadığı belirtilmiş ise de, görev kamu düzenine ilişkin olup öncelikle görevli mahkemenin tayini gerekli olup, görevli mahkeme belirlenmeden yetki itirazının karara bağlanması mümkün değildir, bu nedenle, ilk derece mahkemesince öncelikle görev yönünden bir değerlendirme yapılmasında bir isabetsizlik olmayıp, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dairemizce görevli mahkemenin belirlenmesinden sonra yetki itirazının görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden ve bu konuda henüz ilk derece mahkemesince yetki itirazı karara bağlanmadığından, karara bağlanmayan bu hususun istanafen incelenmesi mümkün değildir....
mahkemenin gösterilmemesi, yanlış gösterilmesi veya tereddüte yol açmayacak şekilde açık ve belirgin gösterilmemesinin yetki itirazının geçersizliği sonucunu doğuracağını, somut olayda, karşı tarafça verilen 03/11/2023 tarihli dilekçede " “İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, bono üzerindeki yetki anlaşmasına uyulmadığı aşikardır....
Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları şöyledir. " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." C....