Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece verilen kararın incelenmesinde mahkeme gerekçesinde yetki itirazının kaldırılması ile ilgili bir açıklamanın bulunmadığı görülmüştür. Yine kararda yetki itirazının kaldırıldığına ilişkin bir hüküm yoktur. Borçlu ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Yetki itirazı incelenmeden borca itiraz hakkında bir karar verilemeyeceği yani yetki itirazının hallinin bir önmesele olduğu dikkate alındığında HMK nın 355. Maddesi gereğince kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu yetki itirazı ve akabinde borca itiraz hakkında yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu hususlarda bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 13....
O halde mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Tüm bu nedenlerle eksik inceleme sonucu verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Aydın 1....
İcra müdürlüğünün 2021/6805 esas sayılı dosya kapsamında, yetki itirazlarının kabulüne ve asile yapılan tebligatın geçersiz olduğundan bahisle icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Davacının yetkiye ilişkin itirazının incelenmesinde; davacı vekili tarafından müvekkilinin adresinin Osmaniye olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu ancak, takibin ilamlı takip olduğu ve İİK madde 34 gereği ilamların icrasının her icra dairesinden talep edilebileceği dikkate alındığında yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına geçilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Asile yapılan tebligat yok hükmündedir....
İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde yetki itirazında bulundukları, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile takipte ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Dairesine gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olduğundan sair itirazlara ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili için haciz istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş, mahkemece istemin kabulü ile yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesi ve kararın davalı borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalı borçlunun temyiz dilekçesi Dairemizin 26.05.2014 tarihli 2014 / 5398 Esas 2014 / 6759 K sayılı kararı ile, İ.İ.K.’nun 4949 Sayılı Kanun’la değiştirilen 363. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K’na 4949 Sayılı Kanunla eklenen ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.440 TL’yi geçmemesi ve mahkeme kararının temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle reddedilmiş olduğundan ve miktar itibariyle kesin olan kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinden davalı borçlunun karar...
Asliye Tcaret Mahkemesinde borçlu itirazının kaldırılması ve iflasa karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, iflas takibi yetkisiz icra dairesinde başlatılmış, yetkiye itiraz edilmiş olsa dahi İİK 154. maddesi emredici nitelikte olup iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. İflas davasındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilir. Bu kapsamda ticaret sicili kayıtlarına göre iflas davasının açıldığı tarihte şirket merkezi ... Bulvarı, ... Apartmanı, C-2 Blok No: 58 D. 5 .../...-... olup, ... Ticaret Mahkemeleri iflas davasında yetkilidir. Buna karşılık iflas yoluyla takipte icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden değildir....
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127'nci maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1'inci maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Eldeki davada, kesin yetki söz konusu değildir. Davacı tarafından Kadirli Mahkemelerinde dava açılmış olup ortada usulüne uygun bir yetki itirazının bulunmadığı açıktır....
Davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenmeksizin davalı tarafın katılmadığı 19.02.2015 tarihli duruşmada reddedilmiş, yetki itirazının reddine ilişkin ara karar da davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....