Bu nedenle mahkemenin yetki itirazının kabulü yönünde vermiş olduğu kararda isabetsizlik bulunmadığından alacaklının yetki itirazının kabulüne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda takipte birden fazla borçlu bulunduğu halde, yetki itirazında bulunmayan diğer borçluları da kapsar şekilde karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçluların yetki itirazının kabulü ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının muteriz borçlular yönünden tefrik edilerek yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tüm borçluları kapsar şekilde yetki itirazının kabulüne ve ödeme emrinin iptaline yönelik hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece verilen ek kararda, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, ihtiyati haciz dilekçesinin reddine ve hükmedilen ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilen karar, mahkemenin itiraz üzerine iki tarafı davet edip dinledikten sonra karar vermeyip, dosya üzerinden karar vermesinin doğru olmaması gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası borçlunun yetki itirazının ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı borçlu vekili temyiz etmiştir. İstem ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraza ilişkin olup, ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın incelemesi usulü İİK'nun 265. maddesinde düzenlenmiştir....
O halde, mahkemece, usulünce yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı halde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi ve ayrıca alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına,borca itirazının 173.250,00 USD asıl alacak ve 1.628,08 USD işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına karar verilen asıl alacak tutarının (173.250 USD'nin) %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararın hem borçlu hem alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, borçlunun istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulü ile ... 19....
Davacıların gerçek kişi olduğu ve tacir olduklarının belgelendirilmediği anlaşıldığından yetki sözleşmesi geçerli olmadığından, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla davalının yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine, davacılar vekili nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, istinaf talebinde bulunmuş ise de, davanın niteliği gereği nisbi harca tabi olmadığı anlaşılmakla, davacıların istinaf talebinin de esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir....
O halde, icra mahkemesince yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. 04/12/1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve İ.İ.K 275. maddesine göre tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya '' tarih '' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır. Alacaklı, noterlikçe resen tanzim edilmiş veya '' tarih '' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez (Yargıtay 6....
Kaldıki yetki itirazının mutlaka alacaklı tarafından kabulü de gerekmemektedir.Diğer taraftan davalının borca veya yetkiye ilişkin itirazlarının iptali (veya kaldırılması) davasının açılabilmesi için kanunda düzenlenen sürelerin itirazın tebliği tarihinden başlayacağı da dikkate alındığında yetki itirazı kesinleşmeden İİK m.50/1 ve HMK m.20/1'de belirtilen iki haftalık süresinin başlaması söz konusu olmayacaktır. İcra dosyasında borçlulardan ...Ltd Şti'nin itirazı, davacı alacaklıya tebliğ edilmiş ise de davalı sigorta şirketinin itirazının tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sigorta şirketinin yetki itirazı, icra dairesinin ise yetkisizliği kesinleşmediğinden HMK m.20'de düzenlenen iki haftalık sürenin dolduğundan ve takibin yapılmamış sayıldığından söz edilemez....
Mahkemece, davalının itirazının sadece yetki itirazı olduğu, bu itirazın iptali için İİK.'nun 67. maddesi gereğince dava açılmasının söz konusu olmayacağı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekmekte ise de, taraf vekillerinin beyanından borcun ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece davalının itirazının sadece yetkiye yönelik olduğu itirazın kaldırılması için icra mahkemesine müracaat edilmesi gerektiği ancak taraf vekillerinin beyanından borcun ödenmesi nedeniyle artık davanın konusuz kaldığı davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmişse de, mahkemenin kabulünün aksine, davalı borçlu vekili tarafından icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisi ile birlikte borca ve fer'ilerine itiraz edilmiştir....
./..." olduğu, davalı ... vekilince yetki ilk itirazının yasal iki haftalık süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü ve yetki ilk itirazının haklı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesi ise İİK'nın 277 ve devamı maddelerindeki düzenlenen davalarda borçlu ve 3. kişilerin zorunlu dava arkadaşı olduğu, tasarrufun iptali davasında yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığından yetki itirazının zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve 3. kişiler tarafından birlikte ve süresinde yapılması gerektiği, somut olayda ise yetki itirazının sadece davalı ... tarafından ileri sürüldüğü, diğer davalı ...'nın böyle bir itirazının olmadığı, bu nedenle zorunlu dava arkadaşı olan davalıların usule uygun olarak yaptıkları bir itiraz olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....