Bununla birlikte mahkemece sadece yetkiye itiraz eden davacı borçlu yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken tüm borçluları kapsayacak şekilde takipte İskenderun İcra Dairesi'nin yetkili olmadığına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan resen gözetilerek kararın bu sebeple kaldırılması ve sadece davacı borçlu yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, neticeten yetki itirazının kabulü gerektiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesi kararının HMK.nun 355/1 maddesi delaletiyle 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yetki itirazının kabulüne (sadece davacı borçlu yönünden yetkisizlik sonucunu doğuracak şekilde) karar vermek gerekmiştir....
ÖZEL YETKİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 73 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla icra takibine karşı, borçlu vekilinin süresinde itiraz etmesi nedeniyle icra müdürlüğünce, yetki itirazı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin de yetki itirazının kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki HUMK.nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir....
Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda, HMK'nun 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerekip, borçlunun yerleşim yeri Kırklareli olduğuna göre ... İcra Müdürlüğü yetkisizdir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazı yerinde olduğundan, alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildiğini, işin yapıldığı yerin Tekkeköy İlçesine bağlı Ulaş Mahallesinde bulunduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, davacının Çarşamba Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı itirazın iptali davasında davalının süresinde yetki itirazında bulunması üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği ve bu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından herhangi bir yetki itirazı bulunmadığı ve yetki kararı kesinleştiği halde resen yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının yeniden Çarşambaya gönderilmesine yönelik olarak yetkisizlik kararı verildiği, davada yetkinin kesin yetki kurallarına tabi olmadığı, bu nedenle mahkemece resen yetki hususunun dikkate alınamayacağı, bu nedenle de Samsun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Finansal kiralama sözleşmesi uyarınca davalıya teslim edilen taşınmazların iadesi ve taşınmazların tapu kaydında bulunan finansal kiralama şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada ... 13. Asliye Ticaret ile ... 3....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, başlatılan genel haciz yoluyla yapılan takipte, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal sürede borçlular sair itirazları yanında yetki itirazında bulunmuşlar, takibin yetki yönünden durdurulması üzerine alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi mahkemece reddedilmiştir. HMK'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırdedilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki dava, faturaya dayalı ilamsız takibe karşı borçlu tarafından yetki itirazı ile duran takibin, alacaklı tarafça açılan itirazın kesin olarak kaldırılması davasıdır. Takibe dayanak belgenin fatura olduğu ve para borcundan kaynaklı alacaklarda TBK. nun 89. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğu için, alacaklının yerleşim yerinin Şişli- İstanbul olduğu ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu ve borçlu davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığı, itirazın esas bakımından incelenmesi nedeni ile davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Yetki itirazının kesin olarak KALDIRILMASINA, Takibin DEVAMINA, Asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği görülmüştür....
İtirazın iptali davasında, yetki itirazı üzerine ya da yetkinin kamu düzenine ait olduğu ve mahkemece yetki konusunda resen inceleme yapılması gerektiği durumlarda, mahkemece yetki hususu incelendikten sonra aşağıdaki şekilde hareket edilmesi gerekir. 1- Mahkeme yetkili olduğu kanısına varırsa, bir ara kararla yetki itirazının reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, aynı zamanda icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın da reddine karar verilmesine gerek yoktur. Çünkü, mahkemenin icra aşamasında yapılan yetki itirazını inceleme yetkisi yoktur. Fakat, mahkemece bir ara kararla yetki itirazının reddedilmesiyle, icra aşamasındaki yetki itirazı da kendiliğinden reddedilmiş olmaktadır. 2- Mahkeme yetkili olmadığı kanısına varırsa, yetkisizlik kararı vermekle yetinir. Mahkemece, icra dairesinin de yetkisiz olduğu gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilemez....
İcra Dairelerini yetkili kılacak herhangi bir olgu bulunmadığı gerekçesi ile yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 89/1 maddesinde (...nun 73.maddesi) ''Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; (1) Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir '' düzenlemesi bulunmaktadır. Yine 6100 sayılı HMK'nun 10. maddesinde '' Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir'' düzenlemesi bulunmakta olup, kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olması nedeniyle, davacının yerleşim yeri mahkemesi de (icra dairesi de) yetkilidir. Kiraya veren davacı alacaklının yerleşim yerinin Beşiktaş ... olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; icra dairesine yaptıkları yetki itirazının değerlendirilmesi gerektiğini, davacı şirkete borçlu olmadıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk kararla şirketin iflasına karar verilmiş. İlgili hükmün istinafı üzerine dairemizin 2020/2 esas 2020/71 karar sayılı ilamı ile " Dava, adi iflas yolu ile yapılan takibe itirazın, kaldırılması ve davalı şirketin iflası istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sırasında, 16/11/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı tarafın yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, davalı şirketin borçlu olup olmadığı hususunda ticari defter ve kayıtların incelenerek, depo kararı verilmiş, davacının alacaklı olduğu belirtilen bedel ödenmediğinden, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Davalı borçlu vekili ve müdahil vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....