yetki itirazının kabulü ile açılmış bulunan davanın REDDİNE karar verilmiştir....
Davalı tarafça yetki itirazında bulunulurken 6100 sayılı HMK'nun 17/2 maddesi uyarınca yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri seçilmiştir. Bu durumda yetkili mahkeme 6100 sayılı HMK'nun 6. maddesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle olunca davalının yetki itirazının kabulüne, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının yetki itirazının kabulüne, yetki itirazının kabulüne karar verilmiş olmakla davacının sair itiraz ve şikayetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul 2....
Mahkemece davalının süresi içerisinde yapılan yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili mahkeme kararının "Davalının süresinde olan ilk itirazının kabulü ile davanın" mahkemenin yetkili olması "dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine" şeklinde kurulması nedeni ile ilk itiraz olan yetki itirazının dava şartı olmaması ve kararda hem yetki itirazı hem de dava şartı denmesinin çelişki yaratması ve yetkisizlik kararı verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeni ile kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-HMK'nın 116/a maddesi gereği kesin yetki olmayan haller dava şartı değildir. Karardan davanın yetkisizlik nedeni ile reddedildiği ve dosya kapsamındaki yetkinin kesin yetki olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, dava dilekçesinde borçlunun yetkiye ilişkin itirazından hiç söz etmeksizin borcun esasına ilişkin açıklamalardan sonra davalının borca itirazının haksızlığı dile getirilerek dava açıldığı, talep kısmında da borçlunun haksız itirazının iptalinin talep edildiği, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın kaldırılması istenmediğinden davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün bulunmadığı, mevcut icra dosyası bulunmadığından itirazın iptali davasının da dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
Her iki davalı vekili, cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre; yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak belirlendiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116.maddesinde" yetki itirazının kesin olmadığı durumlarda yetki itirazının ilk itiraz olarak yapılabileceği", 117.maddesinde; "ilk itirazların ancak cevap dilekçesi ile ileri sürülebileceği" 19.maddesinin 2.fıkrasında; "yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesiyle ileri sürülebileceği, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi göstermesinin zorunlu olduğu, aksi durumda yetki itirazının dikkate alınamayacağı" açıkça düzenlenmiştir....
Şti. yönünden dava tarihi itibariyle henüz takibin ve icra dairesinin yetkisinin kesinleşmediği, bu durumda takipte keşide yeri ve muhatap bankanın adresi itibariyle Gebze icra daireleri, davacının adresi itibariyle Gökçebey/Zonguldak icra dairelerinin yetkili olduğu, davacı/borçlu yönünden takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, yetki itirazının yerinde olduğu ve yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterildiği anlaşılmış, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın yetki itirazı kabul edildiğinden, imza itirazının esası hakkında karar verilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının yetki itirazının KABULÜ ile davaya konu takipte İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesi'nin yetkisizliğine, Gökçebey Zonguldak İcra Daireleri'nin yetkili olduğunun tespitine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde İstanbul Anadolu 6....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....
Mahkemece, ödeme emrinin davalı borçlunun ikamet adresine tebliğ edildiği, takibin davalı borçlunun ikamet adresinde başlatılması gerektiği gerekçesiyle davacının yetkiye ilişkin itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ödenmeyen miras hissesine göre kira alacağı istemişse de hukuki niteliğin tayini HUMK.nun 72/2 ve 179/3 ve 6100 sayılı HMK.nun 31.madde hükümleri gereğince hakime ait olduğundan bu aydınlatma yapılarak, dava ecrimisil isteğine dayanmakta olup, bu istek aynı zamanda haksız fiil niteliği taşımaktadır.İlamsız icra takibinin taşınmazın bulunduğu yer olan ...’te yapılmış bulunmasına göre davalının icra takibindeki yetki itirazının reddi ile davanın İİK.nun 67/1.maddesi hükmü gereğince görülüp esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonucundan anlaşılacak şekilde yetkiye ilişkin itirazın kaldırılması davasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Borca itirazın davacıya tebliğ edilmediği davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemli eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki dava kira sözleşmesine göre ödenmeyen kira bedellerine ilişkin başlatılan icra takibinde temerrüt nedeniyle itirazın kaldırılması ve tahliye davasıdır. Öncelikle davalı borçlu yetki itirazında bulunduğundan bu hususun değerlendirilmesi gerekir ise ; 2004 sayılı İİK'nun 50. Maddesi " Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....