WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; duruşma açılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ve cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlu vekili dilekçesinde, sadece icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunmuş, borca ve imzaya yönelik bir itirazda bulunmamıştır. İİK'nın 169/a maddesi gereğince yetki itirazı bakımından da duruşma açılıp, taraflar gelmese bile karar verilmesi gerekir ise de; cevap ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların, takip dosyası içeriği dışında delil araştırmasını gerektirmediği, cevap ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların Dairemizce değerlendirilebileceği anlaşıldığından gelinen aşamada duruşma açılmadan karar verilmesinin sonuca etkisi bulunmadığı gözetilerek sadece bu yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....

ve beyan etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibariyle; davalı alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayeti ile birlikte takip konusu bonoda düzenleme yerinin bulunmadığını ve dolayısıyla kambiyo vasfı taşınmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, davalı vekilinin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir....

İİK'nın 170/a maddesinde alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağı düzenlemiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1-b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz....

    Ltd.Şti.; keşidecinin borçlu Öz Karadeniz Unlu Mamüller Yücel Albaş, aval veren T1 olduğu, bu durumda keşideci ve lehtar tacir sıfatına haiz olduklarından HMK.'nın 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalist konumundaki davacı borçlu T1 yönünden de bağlayıcı olduğu, (Yargıtay 12.H.D. 12.03.2018 tarih 2017/3519 E-2018/2327 K.), mahkemece yetki itirazının reddi ile davacı borçlunun sair şikayet ve itirazları konusunda bir değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yapılan takibin, takibe konu bonodaki imzaya davalının itirazı üzerine icra hukuk mahkemesince takibin durdurulduğunu oysakı bononun davalı borçlu adına 02.03.2010 tarihli vekaletnameye istinaden dava dışı vekil ... tarafından imzalandığını, davalının bu nedenle senetten dolayı sorumlu olduğunu, vekaletnamede özel yetki verilmesinin yeterli olup ayrıca vekilin senedi vekaleten imzaladığını yazmasına gerek olmadığını, vekaletnamede kambiyo senedi düzenlemeye açık yetki verilmesi nedeniyle takibin devamı gerektiğini iddia ederek, takibin devamına, takibe yapılan itirazın iptaline, davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, vekaletnamenin ile ilgili işlemin yapılmasına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının dava dışı ...'...

      Mahkemece; Yetki itirazının ve borca itirazlarının süreden reddine , usulsüz tebligat şikayetinin ve şikayetlerinin ayrı ayrı reddine, davalı T5 yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....

      İlk derece mahkemesi tarafından; takibe konu senedin vade tarihinin 20/07/2018 ve takip tarihinin 15/10/2020 olduğu, takip tarihi itibariyle iddialarının aksine 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı gibi esasında takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı ve bu nedenle genel hükümlere göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olduğu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmasının da zamanaşımı süresinin belirlenmesine etkili olmadığı, İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının resen gözetilmesi gerektiği, takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığı, takibe konu senette borçlunun isminin altında sadece "Bedaş Kırıkkale İşletme Müdürlüğü" yazılı olduğu, idari birim adının belirtilmediği, bu durumda takibe konu senette düzenleme yerinin bulunmadığı, düzenleme yeri bulunmayan senet kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile...

      Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki Dava çeke dayalı takibe karşı yetki ve sair itiraz ve şikayetlerdir. Mahkememizce ilk olarak, yetki itirazı değerlendirilmiştir. İİK. nun 50. maddesine göre para ve teminat borçlarına dair icra takiplerinde yetkili icra dairesi HMK. Nın 447/2. Maddesi atfı ile HMK. Nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanmak sureti ile belirlenir. Ayrıca takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre; çeke dayalı takip genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6.MD) muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayılığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10 MD)ve ayrıca İİK. Nın 50/1. Maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde de yapılabilir....

      UYAP Entegrasyonu