Takip borçlusunun, takibe konu bonodaki imzanın ...’a ait olmadığı yönünde itirazının bulunmaması karşısında, başvuru bu haliyle borca itiraz niteliğindedir. Takip borçlusu ...’ın esnaf olduğunu iddia etmesi karşısında, getirtilen kayıtlara göre ticari sicil kaydına rastlanmadığı esnaf işletmesine yönelik kaydının olduğu görülmüştür. Vekaletname içeriğine göre, ...’ın, ...’a açıkça kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi vermediği, her ne kadar esnaf faaliyetlerinin yürütülmesi için temsilci tayini mümkün ise de, vekâletnamede buna yönelik özel olarak yetki içermediği görülmektedir. Borçlu ...’ın yazılı sebeplerle ticari mümessil olmadığının anlaşılması karşısında, Bölge Adliye Mahkemesince; vekaletname ile verilen yetkilerin sınırlı yetki olduğu, kambiyo taahhüdünde bulunmayı kapsamadığı, bu sebeple de borçlu ...'ın, adına atılmış olan imza sebebi ile borçtan sorumlu olmayacağından, borca itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2019/705 2020/60 DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Mersin 3....
Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi incelenir. Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, yetkisizlik kararının kesinleşmesini müteakip, yetkisiz icra müdürlüğünce yapılan işlemler geçersiz olur. Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Bu nedenlerle Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmekle yetinilmesi isabetlidir....
Davacı vekili her ne kadar senette tahrifat yapıldığı iddiasının kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu iddia etmişse de, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Somut olayda yasal süresinde yapılan bir itiraz olmadığından mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Her ne kadar borca itirazın süre aşımından reddi durumunda davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi açıkça kanuna aykırı ise de, şahsi hak niteliğindeki bu hususa yönelik açıkça istinaf olmadığından bu konuda değerlendirmede bulunulmamıştır....
İcra mahkemesi *1* müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir' şeklinde, ödeme emrinde yer alması gereken hususları ifade eden 168./3maddesinde '3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu,' şeklinde ifade edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denmiştir. Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bir çok kararları karşısında, yetki itirazında bulunan borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini de bildirmesi gerekmekte olup, aksi halde yetki itirazı geçerli sayılmaz. Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
Borca itiraz: Borçlu, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini ya da ertelendiğini ancak resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belgeye dayanarak ispat edilebilir.(İİK M.169a/1) somut olayda; davacı borçlu, borçlu olmadığını yukarıda sayılan belgelerden birisi ile ispat edememiştir. “Bonu da düzenleme yerinin olmaması sebebiyle Bono, kambiyo senedi vasfında değildir” şikayeti: “... senette düzenleme yeri de gösterilmelidir, fakat açıkça gösterilmese bile düzenleyenin adının yanında yazılı yer düzenleme yeri sayılır”(TTK m. 773/3). Somut olayda; düzenleyenin adının yanınında “Ardahan” yazmaktadır bu sebeple düzenleme yeri Ardahandır. Senet kambiyo senedi vasfındadır. Davacı-borçlu yetki itirazında bulunduğu ancak daha sonra yetki itirazını geri almıştır. Yetki itirazını geri alma işlemine, davalı taraf, 6. Celse de rıza göstermiş ve bu sebeple yetki itirazı reddedilmiştir....
ederek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine ayrıca imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....