WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,"hükmünün düzenlendiği, 6100 Sayılı HMK.nın 19/2 maddesine göre, davalı taraf vekilinin icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, yetkili İcra Dairesinin ... İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de bu talebini yinelediği, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı, davalı şirketin ikametgah adresinin ... /... olduğu, ... İlçesinin yargı çevresinin ... Adliyesi sınırları içinde kaldığı, İİK.50.mad.gereği öncelikle yetki itirazı konusunda karar verilmesi gerektiği ve HMK 6 mad.gereği genel yetkili mahkemenin ve icra dairelerinin borçlunun ikametgahı olması sebebiyle ve takibin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğinden, icra takibi başlatılan şirketin ikametgah adresinin ... Mah. ... Cad. No: .../... .../... olduğu, Mahkememiz yetki alanında bulunmadığı, ... Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu, İcra takibinin yetkili bulunmayan ......

    Esas sayılı dosyasından 73.500,00 TL ücret borcu için davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edilerek takip durdurulduğunu, takip konusu alacağın, likit alacak olduğunu, bu durumda likit alacağa haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğini beyan ederek, davanın kabulü ile, davalı-borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 13,75 avans işlemlerinde uygulanan faiziyle takibin devamına, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava, kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi ve yasal süresi içerisinde kira parasının ödenmemesi nedeniyle İİK.nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından, ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edildiğinden bahisle temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibindeki ihtarlı ödeme emri davalı borçluya 23.01.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde 30.01.2013 tarihinde itiraz etmiştir. İİK 66. madde uyarınca süresi içerisinde yapılan itiraz icra takibini durdurur. İcra Müdürlüğü tarafından itirazın süresinde olmadığı belirtilerek takibin devamına karar verilmesi hukuki sonuç doğurmaz. Davacı alacaklının 18.03.2013 tarihinde icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunduğu görülmüştür....

        Dava; faturaya dayalı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalı yan mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de, HMK'nun 10. ve TBK'nun 89/1-1. maddeleri uyarınca mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir....

          Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Arnavutköy /İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nın 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 31/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 11/02/2020 tarihinde açılmıştır....

          Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Arnavutköy /İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır.İİK'nın 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 31/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 11/02/2020 tarihinde açılmıştır....

            Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Arnavutköy /İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nın 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 31/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 11/02/2020 tarihinde açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....

              Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....

                Yukarıda belirtilen icra takibine itirazdan feragat dilekçeleri kapsamında, huzura taşınan davada iptali talep edilen itiraz ortadan kalkmış ve bu haliyle eldeki itirazın iptali davası ise konusuz kalmıştır. Tüm bu nedenlerle, icra takibine yapılan itirazdan feragat edilmesi nedeniyle, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, açılan dava ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı taraf, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulmuştur. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu