E. sayılı dosyasından göndermiş bulunduğu ödeme emrine karşı verdiğimiz 08.10.2020 tarihli itiraz dilekçemizde icra müdürlüğünün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, bu dilekçemizde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 29. maddesinin açık hükmü gereğince İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtildiğinden davanın reddini talep etmiştir. DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, alacağın tahsili için icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili tarafından taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğundan icra dairesinin yetkisiz olduğu ve buna göre geçerli icra takibi bulunmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK'nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır....
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2020/34019 esas sayılı takip dosyasına yetki itirazı, husumet itirazı ve ödeme emrine itiraz ile ilgili taleplerinin reddedildiğini, takibe İİK. 'nun 65. Madde gereği Ankara'da yapılan tebligatın pandemi nedeniyle Ankara'da bulunmamaları sebebiyle ulaşmadığını ve gecikmiş itiraz ve yetki itirazlarının reddedildiğini, takibin devamına karar verildiğini, yetki itirazları konusunda karar tesis edilmemesinin yasaya açıkça aykırı olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte yetkili icra dairesinin gayrimenkulün İstanbul / Pendik'de olması sebebiyle İstanbul İcra Müdürlüklerinden Pendik İcra Müdürlüğünün görevli ve yetkili olduğunu, yetki konusunun resen gözetilmesi gereken bir durum olduğunu, HMK....
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalı tarafça usulüne uygun olarak ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuştur. Bu kapsamda dosyaya bakıldığında davacı------ davalı şirketin adresi ---- olduğu anlaşılmıştır. Bütün bu hususlar karşısında davalı tarafça usulüne uygun olarak cevap dilekçesi ile ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulup yetkili mahkemenin ---Mahkemeleri olduğu bildirildiğinden HMK'nın 6'ıncı maddesi---Yetkili Mahkemenin ---Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)6100 sayılı HMK'nın 17, 19....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde, davalıların kira bedelini süresinde ödenmemesi üzerine ...7. İcra Müdürlüğünün 2014/33527 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği gibi ödeme yapmadığını belirterek İİK'nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 21.11.2014 tarihli takip talebi ile 19.410,00 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 26/11/2014 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir....
Esas sayılı dosyasında davalıların yerleşim yerlerinin Torbalı ilçesinde bulunması sebebiyle Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, her ne kadar davacı vekilince Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin 86. maddesinde bulunan yetki sözleşmesi kapsamında İzmir mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı ve bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığı iddia olunmuş ise de, mahkememizce davacı ... ... Caddesi-......
Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen/gönderilecek ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir/verecektir.(Bkz.Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2016/11983 E. 2017/4022 K.) İcra takip dosyasının yetki itirazının kabulü ve akabinde gönderilmesi ile yetki alanımız içinde bakılacak bir icra dosyası kalmadığı, yetkinin ilk önce ele alınması gerektiği anlaşıldığından, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına'' karar verildiği görülmüştür....
Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Dosya içeriğine göre, davacının dava konusu alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçluya tebliğ edilen ödeme emrinde davacının 17.423,31 TL ücret alacağını talep ettiği, davalı borçlunun ödeme emrine kısmen itiraz ettiği, kısmi itirazında davacının ücret alacağı miktarının 17.193,68 TL olduğunu ifade ettiği anlaşılmış olup buna göre taraflar arasında söz konusu alacağın 17.193,68 TL'lik kısmı tartışmasızdır....
Alacaklı, yetkisizlik kararı üzerine icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini ve yetkili icra dairesinden borçluya ödeme emri gönderilmesini talep edip, yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine de itiraz olursa itiraz edilen o dosya yönünden itirazın iptali davası açması gerekmektedir. Bu nedenle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yerel mahkemece davalı borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılan ilamsız icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtilmelidir ki itirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada belirlenecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığıdır. Uyuşmazlığın çözümü için icra dairelerinin yetkisine ilişkin açıklama yapılmasında da yarar vardır....