Oysa, icra takibiyle ilgili olarak ödeme emrine itiraz eden borçlunun itirazının davacı-alacaklı vekiline ilk kez 05.05.2004 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten önce itirazın tebliğ edildiğine dair icra dosyasında bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bu durumda mahkemece ödeme emrine itirazın davacı-alacaklı vekiline 05.05.2004 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 16.09.2004 günü yasal sürede açıldığı gözetilerek taraf delilleri toplanıp, varılacak uygun sonuç dairesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava tarihi itibarıyla, yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartı gerçekleşmiştir. Karar tarihinden sonra ise dava konusu Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/10659 sayılı takip dosyasında davalılar vekilinin bila tarihli olup, 26/03/2021 tarihinde UYAP üzerinden gönderildiği anlaşılan dilekçesi ile icra takibine itirazından vazgeçmiştir. Bir başka anlatımla istinaf aşamasında itirazın iptali davasının koşulu olan borçluların ödeme emrine süresinde itiraz etmesine ilişkin dava şartı ortadan kalkmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir....
Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından itirazın kaldırılması ve iflas kararı verilmesi istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece yukarıda yer alan gerekçelerle dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Konusu bir paranın ödenmesi veya bir teminatın verilmesine ilişkin olan genel haciz yoluyla takipte, borçlu yedi gün içerisinde ödeme emrine itiraz etmezse icra takibi kesinleşmiş olur, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi halinde ise borçlu aleyhine başlatılan icra takibi İİK'nun 66.maddesi gereğince kendiliğinden durur. İcra takibine devam edilebilmesi için, borçlunun itirazının hükümden düşürülebilmesi gerekir....
Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından itirazın kaldırılması ve iflas kararı verilmesi istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece yukarıda yer alan gerekçelerle dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Konusu bir paranın ödenmesi veya bir teminatın verilmesine ilişkin olan genel haciz yoluyla takipte, borçlu yedi gün içerisinde ödeme emrine itiraz etmezse icra takibi kesinleşmiş olur, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi halinde ise borçlu aleyhine başlatılan icra takibi İİK'nun 66.maddesi gereğince kendiliğinden durur. İcra takibine devam edilebilmesi için, borçlunun itirazının hükümden düşürülebilmesi gerekir....
(M) KARŞI OY YAZISI İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar....
İİK'nun 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçlu şirket vekiline 15/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise hak düşürücü süre içerisinde 20/07/2017 tarihinde açılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenen depo emri, ödenmesi halinde borçluyu dosya borcundan kurtaracak, alacaklıya da alacağına kavuşma imkânı sunacak tutarın belirlenmesi amacına yöneliktir....
Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verecektir. 4. Dosya kapsamından, alacağın tahsili için Bismil İcra Müdürlüğünün 2021/302 Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattığı, davalının yetkiye, takibe, asıl alacağa, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm alacak kalemlerine itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz davasının takibin başlatıldığı yer olan Bismil 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İtiraz davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiğinden uyuşmazlığın Bismil 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/339 esas, 2011/560 karar sayılı 15.09.2011 tarihli kararında davalı işçinin çalıştığı yerin Didim ilçesinde olduğu, davalı işverenin yerleşim yeri adresinin İzmir ili olduğu, yetki yönünden davanın reddine karar verildiği incelenen dava dosyasında davanın itirazın iptali olduğu, Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2010/1354 esas sayılı icra takibine konu alacağı esas olmak üzere itirazın iptali davası açıldığı, ödeme emrine davalı şirketin yetki itirazında bulunduğu ve bu dosya ile Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/427 esas, 2011/553 karar sayılı dosyadaki alacak davasının ise 02.08.2011 tarihinde birleştirme kararı verildiği halde birleştirilen dosya üzerinden Milas 1....