WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacıya 21/10/2009- 26/10/2009 tarihleri arasında Türkiye'de 4/a kapsamında geçen çalışmalarından sonra yurt dışı borçlanması yaparak yine 4/a kapsamında 01/02/2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak 26/06/2015 tarihli denetmen raporu ile söz konusu 6 günlük çalışmanın fiili olmadığının tespit edilmesinden sonra yaşlılık aylığının iptal edildiği ve yersiz ödeme nedeniyle davacı adına borç çıkartıldığı, yurt dışı borçlanmasının 4/b kapsamına aktarılarak 14/09/2015 tarihli olur ile 01/02/2010 tarihi itibariyle 4/b'ye göre yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı ve 16/09/2015 tarihinde topla ödemenin davacının banka hesabına gönderildiği, davacının Kuruma verdiği 17/11/2015 tarihli dilekçesi ile yersiz ödemeden kaynaklanan borcun faizinin düşürülerek kalan Kurum alacağının birikmiş aylıklardan mahsup edilmesini istediği, dava dilekçesinin ekinde bulunan dekont ile banka tarafından gönderilen hesap ekstresinden yersiz aylık ödemesinden kaynaklanan asıl alacak tutarının...

Somut olay incelendiğinde; sigortalılık süresinin fiili olmaması nedeniyle yersiz ödeme yapıldığı için 49957,90 TL asıl ve 37275,10 TL faiz olmak üzere toplam 87233,00 TL'nin tahsili için Kurum'un yaptığı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali için işbu davanın açıldığı, mahkemece, davalının 49327,10 TL borcu bulunduğu anlaşıldığından, bu miktar üzerinden takibin devamına ve bu miktara ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına dair karar verilmesine karşılık, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin (87233,00-49237,10) 37995,90 TL üzerinden hesaplandığı, ne var ki, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına hükmedildiği için faiz hesabı yapılıp kabul ve red miktarı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir....

    hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte tahsil edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, davalıya toplamda 31.118,36 TL yersiz ödeme yapıldığını, alacak davasına ilişkin olarak hiçbir zamanaşımı hak düşürücü süre yahut itirazların kabul edilemeyeceğini, kurum tarafından davalıya yapılan yersiz ödemenin bilirkişi incelemesi ile belirlenecek rakama göre fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 31.118,36 TL'lik kısmın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikta davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. O halde somut olayda, davacı kurum tarafından davalı için keşide olunan, yersiz ödenen 5.975,64 TL'nin ödenmesi istemine ilişkin 06.03.2009 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa 16.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamede ödeme için 15 günlük süre verildiği, bu nedenle davalının 01.04.2009 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden bu tarih esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme (maaşların davalı hesabına yattığı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak, İİK.nun 67/2.maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının itirazın iptali davası sonunda haklı çıkması yasal koşullardandır....

      Davalı cevabında, yapılan ödemelerin hukuka uygun olduğunu, fazladan bir ödeme yapılmadığını, davanın 60 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; disiplin soruşturma raporuna göre davalıya raporlu fazladan döner sermaye ek ödemesi yapıldığının tespit edildiği, döner sermaye ek ödemesinin fiilen çalışma şartına bağlı olduğu dolayısıyla davalıya yersiz ve fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle 3.550,58 TL'nin temerrüd tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davada, davalıya hatalı ve yersiz ödemede bulunulduğu ileri sürülerek; yersiz ödendiği ileri sürülen 3.550,58 TL'nin faiziyle tahsili istenilmektedir. Borçlar Kanununun 62.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/6083 Esas sayılı dosyasında kurum alacağının icra takibine konulduğunu, davalının itirazı üzerine takip durduğundan bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesi hükmü gereği vefat sonrası yersiz çekilen aylıkların yersiz ödeme niteliği kazandığını ve davalının yersiz ödeme niteliği kazanmış masraflardan ve işleyen yasal faizinden sorumlu olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin alacak ve hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan ve davalı borçlu itirazında kötü niyetli olduğundan alacağın %20'sinden az olmamak üzere aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yersiz ve haksız ödeme nedeniyle alacak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 25/11/2019 gün ve 2018/5069-2019/5518 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4’e göre karar düzeltmeye konu bölümünün 19.680,00 TL’den az olması durumunda karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Somut olayda karar düzeltmeye konu olan tutar bu düzeye ulaşmadığından dilekçenin reddine 08/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının kurumdan yetim aylığı alırken evlendiği, ancak aylıkları almaya devam ettiği, bunun üzerine kurum tarafından yersiz ödenen aylıkların tahsilinin istendiği ve 12/06/2008 tarihinde davalı tarafından borcun tamamının ödenerek dosyanın işlemden kaldırıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme yapıldığını kabul ettiği tarihin takip tarihinden sonra olduğu, takibin ferileri yönünden devam ettiği, yapılan ödemenin borcu karşılamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, yersiz ödenen tutarın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrine itirazın haklı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

          alacak davasına dönüştürdüğü, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı (karşı davacı) Kurum alacağının 01.03.1996 - 01.....2000 tarihleri arasındaki yersiz ödeme ve bunun dava tarihine kadar ki faizi, davacı (karşı davalının) alacağının 01.02.2004 - ....05.2006 tarihleri arasındaki aylık alacağı ve bunun dava tarihine kadar ki faizi olduğu kabulüyle, yapılan mahsuplaşmaya göre yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesinde “Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” hükmüne yer verilmiş olup, taraflar arasındaki alacak verecek ilişkisinin bu madde kapsamında hesaplanması gerekirken, her bir tarafın alacağı faiziyle birlikte bulunduktan sonra mahsuplaşma yoluna gidilmesi bu kapsamda yerinde görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; ... Bölge Müdürlüğünün TÜİK uzman ve uzman yardımcısı kadroları karşılık göstermek sureti ile sözleşmeli olarak istihdam edilen davalıya Ocak 2006 - Şubat 2009 tarihleri arasında 2.878,72 TL yersiz denetim tazminatı ödendiğini ileri sürerek yersiz ödenen 2.878,72 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ......

              UYAP Entegrasyonu