WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların işlettiği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde özürlü çocuklara eğitim verdiğini, yapılan inceleme sonucunda sözleşmeye aykırı davranıldığını, usulsüz ve mükerrer ücret tahsil edildiğinin tesbit edildiğini ileri sürerek haksız ödenen 339.779,88 TL'nın ödeme tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... Limidet Şirketi tarafından işletilen özel eğitim kurumunun diğer davalı şirkete devredildiği ve haksız ve yersiz ödemenin davalılar tarafından alındığı uyuşmazlık konusu değildir....

    O halde mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla davalının statüsü ve özelleştirme mevzuatı gereği 12.04.2004 ile nisan 2011 tarihleri arasında davalıya davacı idare tarafından hatalı, yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli, şayet davacı idare tarafından hatalı ve yersiz ödeme yapılmış ise davacı idarenin dava konusu parayı geri almakta haklı olduğundan davanın kabulüne aksi takdirde reddine karar vermekten ibaret olup, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” şeklinde düzenlemiştir. Ayrıca davalı vakfın vakıf senedinin yersiz olarak alınan primlerin geri verilmesine ilişkin 82. maddesinin “ Yanlış ve yersiz olarak alınmış olduğu anlaşılan sigorta primeri sandıkça alındıkları tarihlerden on yıl geçmemiş ise,hisseleri oranında işverene ve sigortalılara geri verilir.” şeklinde düzenlenmiştir....

        ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, davalı kurumun yersiz ödeme olarak talep etiği aylık ve sağlık gideri toplamı 47.780,86 TL asıl alacak ve ferileri bakımından işlemin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin emekli işlem tarihinde emekli olmaya hak kazandığının tespiti ile maaş iptali yönündeki işlemin iptaline ve maaş ödemesinin devamının gerektirdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

        İ.. aleyhine 04/05/2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 04/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 2022 sayılı Kanun kapsamında kendisine aylık bağlanan davalının, yapılan araştırma neticesinde koşulları taşımadığı tespit edildiğinden yersiz ödenen alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir....

          Dava, yersiz ödemeler nedeniyle alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya 2022 sayılı Kanun kapsamında 01/10/2006 tarihinde özürlü aylığı bağlandığını, 01/10/2008 tarihinden itibaren ...kaydının bulunduğunun tespit edilmesiyle 01/12/2008 tarihi itibariyle aylığın kesildiğini, ancak aylığa hak kazanmadığı halde 28/02/2011 tarihine kadar ödeme yapıldığını ileri sürerek yersiz olarak davalıya yapılan ödemelerin geri ödenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 16/05/2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, yanlış işlem yapan davacı idarenin bu işlemini düzeltmiş olduğu 12/10/2011 tarihinden sonraki ödemeleri isteyebileceği, anılan bu tarih sonrasında da davalıya yapılmış herhangi bir ödemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; davalı 02/01/1970 doğumlu ...'...

            bu süre zarfında incelemenin tamamlanmadığını, fatura bedellerinin ödenmesindeki gecikmeye davalının kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, yersiz ödeme nedeniyle 278.672,81 TL tutarındaki faiz kesintisinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 278.672,81 TL tutarındaki haksız kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2013 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödeme nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dava reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce İlgililere İstihaklarından Fazla veya Yersiz Olarak Yapılan Ödemelerin Tahsili Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinde; Sandıktan emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı ile birlikte dul aylığı da almakta iken evlenen ve bu durumunu Sandığa zamanında bildirmeyerek kendisine yersiz ve haksız ödeme yapılmasını sağlayan kişiler adına çıkartılan borcun ödeme tarihi itibarıyla hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte kendisine ödenecek her çeşit istihkak ve aylıklarının tamamından mahsup edilmek suretiyle tahsil edileceği, borcun tamamı tahsil edilmeden ilgiliye herhangi bir ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 71. maddesinde; aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emekli aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirlerin kısmen hacz olunabileceği, ancak hacz olunacak miktarın bunların üçte birinden çok dörtte birinden...

                  Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur. Ayrıca kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu