Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı Kurum tarafından " fazla/yersiz ödeme " konulu yazı ile davalıya; sahte hizmet kazandırılmak sureti ile yardımlardan yararlandırılması ile gelir ve aylık bağlanması nedeniyle 01.01.2011 – 19.06.2016 tarihleri arası için 67.862,57 TL borç oluşturulduğunun bildirildiği, her ne kadar icra dosyasında yer alan bir kısım belgelerde borcun yersiz ödenen yaşlılık aylıklarından kaynaklandığı yazmakta ise de davacı Kurum tarafından başlatılan ilamsız icra icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrinde; 65.959,49 TL "yersiz sağlık giderinden" kaynaklı asıl alacak ve 20.390,52 TL faiz bildirildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 13.03.3017 Tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17.03.2017 Tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinde yersiz sağlık gideri yazıldığı için Mahkemece bu konuda davacı Kurum’a müzekkere yazıldığı, davacı Kurum tarafından cevaben gönderilen 22.02.2018 Tarihli yazıda; ödeme emrine konu alacağın yersiz sağlık giderinden değil, yersiz aylık...
Maddesinin değişik A/5 bendinde belirtilen memurluğa giriş şartlarından birini kaybettiğinden, aynı kanunun 98/b bendine göre memurluğunun sona erdiği, söz konusu valilik oluru gereğince 16/12/2014 tarihinde memurluğu sona erdiği halde davalıya Aralık 2014- Ocak 2015- Şubat 2015 Mart 2015 Nisan 2015, Mayıs 2015 dönemlerine ait toplam olan 5.782,20 TL yersiz maaş ödemesinin yapıldığının tespit edildiği, buna göre yersiz ödenen bu paranın ödeme yazısının tebliğ tarihi olan 18.06.2015 tarihinden itibaren yasal faiz tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalıya yersiz olarak yapılan ödemeler nedeniyle ödeme tarihinden itibaren faiz taleplerinin kabul edilmesi gerektiği halde ödeme ihtar tebliğ tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığını bildirerek İDM kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/04/2014 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava yersiz ödeme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının biriminde çalıştığı dönemde kendisine özellikli birim katsayısı üzerinden sehven fazla döner sermaye ödendiğini, davalıya yapılan yersiz ödemenin iade edilmesi için tebligat yapıldığını, buna rağmen davalının ödeme yapmadığını belirterek alacak isteminde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Asıl davada davacı vekili; müteveffa Kartal Şahin'in Düzköy İlçesi Mal Müdürlüğünde muhasebe şefi olarak çalışırken mal müdür vekili olarak görevlendirildiğini, müteveffanın mal müdür vekili olarak görev yaptığı dönemde almış olduğu vekalet ücreti ve tazminat farklarına ilişkin olarak yersiz ödeme yapıldığını, bu yersiz ödemeye ilişkin ödeme planı düzenlendiğini ancak bakiye 8679,36 TL'nin ödenmediğini beyan ederek Kartal Şahin mirasçısı davalı Talih Şahin'e karşı alacak davası açmıştır....
tutarın yatırılması hususunda davalının bizzat kendisine yazı tebliğ edilmiş olmasına karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirtilen nedenlerle davalıya yersiz ödenen 2.031,02 TL’ nin davalıdan rızaen tahsili mümkün olmadığından yersiz ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
G.. aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, özel kanuna dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı, tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya özürlü yakını İ.. K..'tan dolayı 2828 sayılı Kanun uyarınca aylık bağlandığını, özürlü İ.. K..'un 12/12/2011 tarihinde vefat ettiğini, davalının vefat olayını bildirmeyerek aylığı haksız olarak almaya devam ettiğini, bu sebeple yersiz ödeme yapıldığını belirtilerek, yersiz ödenen tutarın iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ödeme nedeniyle mahsup şeklinde istirdata ilişkin olduğunun kendisine şifai olarak söylenmesi üzerine kesintiye itiraz ettiğini, bu itirazında öncelikle hukuk devleti ilkesi ve Anayasal hakları doğrultusunda yersiz ödeme miktarının tam ve eksiksiz olarak hangi dönemlere ilişkin olduğu da belirtilerek kendisine tebliğ edilmesini istediğini ,kendisine tebliğ edilmeyen bu kesintilere itiraz hakkının elinden alınmasının hukuka aykırı olduğunu, yine davacıya şifai olarak yersiz ödeme için yapılacak kesintinin doğum nedeniyle kısa süreli çalışmaya geçtiği dönem başına kadar gittiğinin söylendiğini, müvekkilinin doğum nedeniyle kısa çalışma süresinden yararlanmaya başladığı tarihten 11.05.2021 tarihine kadar kendisine yapılan tediye ve ikramiye ödemelerinin yersiz ödeme olarak kabulü ile müvekkilimin maaşından yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunu, davalının kuruma borcunun bulunmadığına, yersiz ödeme iddiasıyla müvekkilim maaşından yapılan kesintilerin HMK 107 .maddesi doğrultusunda...
Hukuk Dairesi 2016/9309 Esas, 2018/10747 Karar sayılı ilamı. "...Takip konusu alacak faiz alacağıdır. Faizin feri nitelikte olması nedeniyle, asıl alacak hakkında zamanaşımı gerçekleşince, faiz vesair feri alacaklar hakkında da zamanaşımı gerçekleşir. Asıl alacak ödeme vesair bir surette sona ermişse, feri bir borç olarak kabul edilen faiz borcu da sona erer. Faiz, asıl alacakla beraber zamanaşımına uğrar. Çünkü faiz alacağı, asıl alacağa sıkı sıkıya bağlı olup, bunun sonucunda asıl alacak olmadan faiz alacağının varlığı düşünülemez " Çetin ASLAN – Türk Hukukunda Faiz ve Munzam Zarar – Ankara 2010 – 3. Baskı – Sayfa 37 vd.) Bu bilgiler kapsamında eldeki dava incelenmiştir....
Mahkemece, bilirkişi kurulunun asıl ve ek raporuna göre, ilaç kupürlerinin sahte olduğu anlaşıldığından, sahte kupürlü fatura edilen ilaç bedelinden tahsil edilemeyen bakiye 41.974,15 TL alacak ve 165.201,79 TL yersiz avans ödemesinin istirdadı istemine yönelik davanın kabulüne 207.175,94 TL'nin 25/03/2010 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tâhsiline karar verilmiştir. 2007 yılına ilişkin SGK Protokolünün Fatura inceleme ve ödeme başlıklı 4.3 maddesinin, 4.3.7 sayılı alt maddesinde “Protokolün (6.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir. ” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....
Kurum, 3201 sayılı Kanun'un 6.maddesine göre "kesin dönüş koşulunun gerçekleşmediği" gerekçesiyle davacıya 18.12.2000-18.07.2003, 18.10.2003-18.06.2004, 18.09.2005-18.06.2006 ve 18.02.2007-31.05.2008 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylıklarını yersiz ödeme kabul ederek davacıdan talep etmektedir. Davacının 01.09.1998 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmasından sonra 01.04.2007-31.05.2008 tarihleri arasında yurt dışında sigortalı olarak çalıştığı anlaşılmakla bu dönemde ödenen yaşlılık aylıklarının yersiz ödeme nedeniyle istenmesi doğrudur. Ne Varki mahkemece davacının 18.12.2000-18.07.2003, 18.10.2003-18.06.2004, 18.09.2005-18.06.2006 ve 18.02.2007-31.03.2007 tarihleri arasında kesin dönüş koşulunu sağlayıp sağlamadığı yöntemince araştırılmamıştır....