Yerel mahkeme, hesaplamanın yanlış yapılmasında davalının yanıltıcı beyanının olmadığı; hesap yanlışlığının müfettiş tarafından yapılan inceleme sonucunda ortaya çıktığı, idari yargıda dava açma süresi olan 60 gün içerisinde idare alacağının tahsili mümkün iken bu süre geçirildikten sonra fazla ödemenin talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalıya yersiz ödenen fazla alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemidir.Herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davalarında bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı kamu kurumlarında dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar. Dosya içeriğine göre dava BK 66. maddesi gereği 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır....
Mahkemece, davalıya yapılan ödemenin idari bir karar ve tasarrufa dayandığı bir kamu kurumunun çalıştırdığı memuruna Yasa, Yönetmelik, Bakanlar Kurulu Kararı ve diğer mevzuata göre ücret ve tazminat ödediği Borçlar Kanununun 62. maddesi koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, davacı idarenin; (sözleşmeli personel olmasına rağmen) hataen E. Denetim tazminatı adı altında ödemede bulunulduğu ileri sürülerek; yersiz ödenen 1 867,88 TL'nin faiziyle tahsili istenilmektedir. Borçlar Kanununun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yine, HGK.nun 25.12.1984 tarih, 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....
. -2- Dava; davalıya yapılan yersiz ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kaspsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı idare, ilgili yasa kapsamında davalının zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede davalının gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....