DAVA KONUSU : Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı kurum vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; 2104579982 sicil nolu davalı T3 yapmış olduğu başvuru sonucunda kurumda kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak T1 il Müdürlüğünce yapılan soruşturma sonucunda; ilgiye yaşlılık aylığı kapsamında 2007 Ocak-2010 Şubat tarihleri arasında yersiz maaş ödemesi ile yersiz sağlık ve tedavi gideri ödemeleri yapıldığının belirlendiğini, bu nedenle kurumca yersiz yapılan maaş ödeme toplamı olan 24.119,83- TL ile yersiz sağlık ve tedavi giderleri toplamı olan 11.293,83- TL tahsili için 5580 sayılı Kanunun 96.maddesi gereğince; davalıya ödeme bildirimleri düzenlenerek gönderildiğini, bildirimlere rağmen geri ödememe yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu 20....
DAİREMİZİN 08.10.2020 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizce "Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, yersiz ödemeye konu miktarın yasaya uygun olarak 5510 sayılı Kanunun 96/b maddesi uyarınca belirlenmesi yerinde ise de, davalıya yersiz ödeme nedeniyle borç bildirimi yapıldığı ve 28.11.2016 tarihinde davalı tarafından borca itiraz edilmesi karşısında, hatalı işlem tespit tarihinin 26.05.2017 olarak kabulü ile faiz başlangıcının 96/b bendine göre belirlenmemesi yerinde bulunmamıştır. Mahkemece, Kurumun ilk hatalı işlem tespit tarihi ile borç bildiriminin davalıya ilk tebliği/ıttıla tarihi araştırılarak, belirlenen duruma göre yersiz ödeme asıl alacak miktarı ile faiz başlangıcın belirleyen rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden taraf vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1- a.6 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına" karar verilmiştir....
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacı Kurum alacağının 5510 sayılı Yasa’nın 96/1- a ya da 96/1- b maddesine göre istenip istenmediği açıklığa kavuşturulmadan ve davacı Kurum alacağının davalıdan mahsup yoluyla ya da ödeme yoluyla tahsil edilip edilmediği de netleştirilmeden yazılı şekilde verilen karar hatalı olmuştur....
Halk Eğitim Merkezi tam gün tam yıl hizmet veren kurumlardan olmamasına karşın tam gün hizmet verdiği kabul edilerek 2003- 2004 yıllarına ilişkin yersiz ek ders ödemelerinin tahakkuk ettirildiği, ön lisans mezunu olduğu gözetilmeksizin 2004/6996 sayılı Yan Ödeme Kararnamesine aykırı olarak özel hizmet tazminatı ödendiği ve 2004 yılında izinli olduğu dönemlere ilişkin yersiz ek ders ödemeleri yapıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bu durumda, 02.08.2013 tarihinden önce 2022 sayılı Kanuna göre engelli veya yaşlı maaşlarıyla ilgili yersiz ödeme ya da sehven fazla ödenmiş tutarlar nedeniyle kendisine borç çıkarılmış olan kişilerin bu borçları silinmiştir. Başka bir deyişle, kendisine daha önce borç çıkarılmış kişilerin borçlarının herhangi bir işleme gerek kalmadan kendiliğinden silineceği açıklanmıştır. Ancak, somut olayda mahkemece 6495 sayılı kanun uyarınca açılan davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de; 02/08/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 73.Maddesinin n/5 fıkrası ile, 2022 sayılı Kanuna eklenen geçici 3....
Davalı Kurum ise birleşen dava dosyasında, yersiz ödeme nedeniyle yürütülen icra takibine davacının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı Kuruma 3.357,06 TL 'lık borç bildiriminden; 854,41 TL.asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 1.737,41 TL faiz olmak üzere toplam 2.591,82 TL borcu bulunduğunun, 765,24 TL.lık daha borcu bulunmadığının tespitine, birleşen 2008/461 Esas sayılı davanın kabulü ile Denizli 3.İcra Müdürlüğünün 2007/ 6936 sayılı takip dosyasındaki davalı-borçlu itirazlarının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/8000 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 3.572,14 TL yersiz ödenen aylığa ilişkin asıl alacak ile 894,28 TL bu alacağa ilişkin işleyen faizi ve 1.730,16 TL sağlık harcamasına ilişkin asıl alacak ile 401,29 TL bu alacağa ilişkin işleyen faizi ve 7.00 TL tebligat gideri ile 0,49 TL tebligat giderinin faizi üzerinden devamına, dava konusu alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl alacağın yüzde %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir. Ancak ... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/8000 Esas sayılı dosyasının 18.12.2012 takip tarihli ödeme emrinde 3.572,14 TL yersiz aylık ödemesi 1.386,96 TL yersiz sağlık gideri 7,00 TL idari tebligat 1.736,64 TL tüm alacak kalemlerine takip tarihi itibari ile işlemiş faiz olmak üzere, toplam 6.702,74 TL takip çıkışlı alacak talep edilmiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 01.06.1983 tarihinden itibaren kendi çalışmaları nedeniyle 5434 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlandığı,davacının babasının 10.02.1992 tarihinde vefat etmesi üzerine 506 sayılı yasaya göre babasından ölüm aylığı bağlandığı,babasından bağlanan aylığın davacının emekli sandığına tabi çalışmaları nedeniyle aylık alıyor olduğunun anlaşılması nedeniyle 25.12.2005 tarihi itibariyle kesilerek 15.07.1992-25.12.2005 arası yersiz ödemenin iadesi istemiyle 23.03.2007 tarihinde 17.784,46 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ile toplam 33.666,00 TL borç aslı ile icra takibi başlatıldığı,Ödeme emrinin 04.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği,işlemsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılan takibin 22.04.2013 tarihinde yenilendiği ve davacıya 2013 /2848 Esas sayılı dosyadan tebliğ edilen ödeme emrine itirazın süresinde olmaması nedeniyle reddedildiği,davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun...
değişmeyi kuruma bildirmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, davalıya yersiz olarak ödenen 23/01/2015- 23/10/2016 tarihleri arasında aldığı maluliyet aylıklarının her bir aylığa ödeme tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davacı kuruma ödemesi gerektiği, SGK tarafından yapılan yersiz ödemelerin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabii olduğu, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Uyuşmazlık, davalıya sosyal yardım ödemeleri sırasında verginin yanlış hesaplanması nedeniyle 2004 yılında 3.377,05 TL ve 2005 yılında 2.621,40 TL olmak üzere toplam 5.998.45 TL'nin fazla ödendiği iddiasına dayalı açılan sebebsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....