Bozma ilamı doğrultusunda; kuruma müzekkere yazılarak davalı hesabına 26/12/2014- 25/12/2015 tarihleri arası dönem yapılan 14.191,47 TL yersiz maaş ödemesi ile 65,36 TL tedavi giderlerine ilişin belgeler ile kurum hesabına bir ödeme bulunup bulunmadığı sorulmuş, 15.03.2023 tarihli müzekkere cevabında; davalı aleyhine alacak kalemleri için Konya 1....
GEREKÇE: Dava yersiz ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık davacının 1479 sayılı Kanun'a göre yaşlılık aylığı, sigorta müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu, hesaplarına usulsüz prim aktarımı nedeniyle aylığın iptal edilmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. …” hükmünü içermektedir. Bu çerçevede tarafların alacak ve borçlarının mahsubu için, öncelikle, davacıya süresinde ödenmeyen birikmiş aylıkların belirlenmesi gerekmektedir. Bu tespitten sonra anılan madde metninde de belirtildiği üzere, davacıya yersiz ödenen aylık tutarlarının davacının alacaklarından mahsubu yapılırken, öncelikle, en eski tarihli yersiz ödenen aylık tutarı ile davacıya Kurumca ödenmesi gereken ilk aylık tutarından başlanarak borç ve alacak asıllarından mahsup yapılmalı, borç veya alacak asıllarından bakiye kaldığı takdirde bu tutara kanuni faiz uygulanmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yasa koruyucu tarafından faiz başlangıç tarihi ön görüldüğünden davalının temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden önceki işlemiş faiz yönünden takibin kısmen iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, takip öncesi işlemiş faizin istenilmesi yönünden ikinci bir hususunda dava yersiz ödemeden kaynaklanan evde bakım ücretinin tahsiline ilişkin olduğunu, söz konusu yersiz ödeme sebepsiz zenginleşmeyi teşkil ettiğini, sebepsiz zenginleşmede temerrüt ihtarı gerektiren borçlunun iyi niyetli olması durumundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, icra inkar tazminat taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, asıl alacak yönünden davalarının aynen kabul edildiğini, davalının ise kısmi bir itirazda bulunmadığını, alacağı külliyen reddettiğini, likit ve belirlenebilen alacak talepleri doğrultusunda aynen kabul edildiğini, bu açıdan bakıldığında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek...
ve manevi olarak zarara uğratacağından dolayı müvekkilin telafisi mümkün olmayan zarara uğramaması adına davalı kurum tarafından müvekkile isnat edilen yersiz ödeme cezasının yürütmesinin durdurulmasını, davanın kabulü ile yersiz ödeme cezasının iptalini talep ettiğini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizin 30.04.2012 günlü ve 2011/3084 E. 2012/7453 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildikten sonra, davacı kurum avukatınca asıl davayla birleştirilme talepli olarak açtığı itirazın iptali davasının konusunun da davalının aylığının iptali nedeniyle yersiz ödeme dönemleri bakımından davalıya yapılan sağlık giderlerinin kurumca yersiz ödeme oluşturduğu iddiası ile 330,96TL asıl alacak 1106,96 TL işlemiş faizi olmak üzere 1437, 92 TL tutarındaki takip olduğu, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davacı kurumca açılan her iki davanın birleştirildiği, davalı hakkında asıl davadaki takibe konu olarak 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin “b” fıkrasının uygulanması, birleşen davada ise 1479 Sayılı Yasanın yersiz alınan primlerin iadesi hükümlerini düzenleyen 55’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Şu kadar ki, daha önce sağlanan yardımlara ilişkin giderler ilgililerden geri alınmaz.”...
Davacı vekili, maddi koşulları yetersiz olan davalıya engelli yakınına bakımı için evde bakım ücreti ödenmesinin uygun bulunduğunu, yapılan takipler sonucu bakıma muhtaç özürlülerin tespiti ve bakım hizmet esaslarının belirlenmesine ilişkin yönetmelik hükümlerine uyulmadığının anlaşıldığını, davalının 01/09/2010-01/11/2012 tarihleri arasında evde bakım ücretinden haksız yere yararlandığının tespit edildiğini, bu sebeple yersiz ödeme yapıldığını belirterek, yersiz ödenen tutarın iadesi talep edilmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; bilimsel veriler içeren ve denetime de el verişli bulunan bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere, dava edilen 01/09/2010 - 01/11/2012 tarihli arasında davalıya haksız yere ödeme yapıldığı, davacı tarafın davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Özel Eğitim Şirketi adlı iş yerinde 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında 16.12.2006-10.03.2007 tarihleri arasındaki çalışmasının iptal edilmesi nedeniyle, emeklilik aylığının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a bendi kapsamında emeklilik şartını kaybettiğinden başlangıç tarihi olan 01.07.2007 tarihinden itibaren iptal edildiğini, iptal nedeniyle davalıya 16.12.2006-10.03.2007 arasındaki yapılan ödemelerin yersiz olarak yapıldığını, iptal nedeniyle davalının emeklilik şartlarını da kaybettiğini, iptal olunan 16.12.2006-10.03.2007 süresince davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların toplamı 119.596,28 TL kurum zararının oluşmasına sigortalının kendi kusurlu davranışı sebep olduğunu, 47.215,27 TL faiziyle birlikte toplam 166.811,55 TL (29/06/2018 tarihi itibariyle) olmak üzere borç kaydedildiğini, buna ilişkin olarak 02.07.2018 tarih ve 6963794 yazı ile davalıya borç bildirim belgesi gönderildiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın kabulüne, 119.596,28 TL Kurum...
Merkezine yazılan 21/04/2011 tarihli yazı ile davalının yetim aylığının kendi çalışmalarından kendi çalışmalarından dolayı emekli olması sebebiyle 01/07/1987 tarihi itibariyle kesildiğinin ve davalıya 21/03/1995-19/03/2005 tarihleri arasında yersiz ödeme yapıldığının tespit edildiğinin, yersiz ödemenin davalıdan tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiği, söz konusu yersiz ödeme dolayısıyla davalıya karşı ... 7. İcra Dairesinin 2011/19180 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır. Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar 506 sayılı yasanın 68/VI. maddesinde düzenlenmiş olup yasanın TBMM tarafından kabul edilen 17.07.1964 tarihindeki ilk halinde “Aylık almakta iken evlenen kız çocuklarının aylıkları kesilir. Aylık kesilmesine yol açan evlenmenin son bulması halinde, IV. fıkra hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihten başlanarak yeniden aylık bağlanır." düzenlemesi yer almaktaydı. 21/06/1973 tarih ve 1753 sayılı Yasanın 2....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumca davalıya aylık bağlanırken esas alınan 1977- 1990 süresi hizmetlerin davalı borçluya ait olmadığının anlaşılması üzerine aylıklarının 01/06/1999 tarihi itibariyle kesildiğini, davalıya yersiz olarak ödenen 01/06/1990- 20/11/2009 tarihleri arasındaki aylığı, sosyal yardım zammı tutarı olan 45.875,87 TL nin fuzulen ödendiğinin tespit edildiğini ,davalı tarafa yapılan yersiz ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili için toplam 75.130,84 TL üzerinden Ankara 4. İcra müdürlüğünün 2009/15382 E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edilmesi nedeniyle durdurulduğunu ileri sürerek, Ankara 4. İcra müdürlüğünün 2015/24207 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili kuruma ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....