"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının ... Komutanlığında görevli iken 09.01.2014 tarihinde sağlık sorunları nedeniyle sona erdiğini ancak 15 Ocak - 15 Mayıs 2014 tarihleri arasında 5 aylık toplam 8.350TL sağlık yardımı ödemesi yapıldığını, davalının 15.01.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere emeklilik hakkını kazandığını ve emekli maaşı bağlandığını, 5434 sayılı Kanun’da mamüllük aylığına hak kazananlara, hak kazandıkları tarihten itibaren söz konusu yardımın kesileceğinin düzenlendiğini ileri sürerek yapılan 8.350,00 TL yersiz ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Yersiz ödemelerin iadesine ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Kanun içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi ile 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Kanunun geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....
Davacı, davalı şirket ile ilgili sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalının kurum hastalarına hizmet verdiğini, 17 adet sigortalı hasta nedeniyle davalı tarafa 23.618,95 TL yersiz ödeme yapıldığını, sözleşmenin 10/2 maddesi uyarınca davalının kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edileceği hükmü uyarınca bu mahsuplaşmanın yapılmayarak tekrardan davalıya yine mükerrer 23.618,95 TL ilave ödeme yapıldığını ileri sürerek toplam ana para ve faiz olmak üzere 67.129,92 TL alacaklarının faiziyle tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/10/2013 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödeme nedeniyle oluşan kamu zararının tazmininin istenilmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödeme nedeniyle oluşan kurum zararının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,......
Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli, sonucuna göre sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden davacının yaşlılık aylığı şartları değerlendirilmeli, mevcut sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşmaması halinde 5510 sayılı Yasa m.96, (a) ve (b) bendlerine göre yersiz ödeme nedeniyle Kurum alacağı belirlenmelidir.” denilmiş, her ne kadar, mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gereği tümüyle yerine getirilmemiştir....
Ç.. aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya özürlü çocuğundan dolayı 2828 sayılı Yasa uyarınca 01/01/2008 tarihinde aylık bağlandığını, 27/02/2010 tarihinde davalının eşi, özürlü çocuğun babası İzzet Çamur'un vefat ettiğini, vefat sebebiyle kanunda geçen fert başına gelir sınırının ihlal edildiğini ve aylık bağlanması şartlarını kaybettiklerini, buna rağmen vefat olayının bildirilmemesi nedeniyle yersiz ödeme yapıldığı belirtilerek, yersiz ödenen tutarın iadesi talep edilmiştir....
İş Mahkemesinin 2017/947esas-2017/647karar sayılı dava dosyasındaki dilekçesi ile davacı vekili; asıl dosyadaki dava dilekçesinde açıklanan hususlar nedeniyle yersiz yere ödenen 11.440,20TL'lik sağlık giderinin her bir ödemenin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler, mahkememizce benzer dosyalarda aldırılan bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, devletin kendi çalışanlarının kusuru veya kastı nedeniyle yıllar önce emekli olan kişinin emeklilik hakkını elinden alması, aylığını keserek, ödenmiş aylıkların ve yapılan sağlık yardımlarını yersiz ödeme adı altında geri istemesi Anayasa ile güvence altına alınan "Herkes Sosyal Güvenlik hakkına sahiptir." düzenlemesine aykırı olup hukuka uygun değildir....
Kabule dair önceki karar, hükmüne uyulan Dairemizin 15.02.2011 tarih 2009/11202 E. 2011/1618 K. sayılı ilamıyla; “Davalının, aylıktan kaynaklanan yersiz ödemeleri iade yükümünün 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin (a) ve (b) bentleri hükmü uyarınca irdelenip belirlenmeksizin yazılı biçimde karar tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Diğer taraftan, davanın, asıl alacak ve işlemiş faizinin tahsiline yönelik bulunmasına rağmen, davacı Kurum lehine takdir edilecek vekâlet ücretinin kabule konu asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı üzerinden belirlenmesi gereği gözetilmeksizin, sadece asıl alacak tutarı üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmesi isabetsiz bulunmuştur.” gerekçesiyle bozulmuştur....
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."...
Mahkemece yapılacak iş, davacının sicil dosyası getirtilerek sigortalılık süresi ve prim borcu olan dönemler belirlenmeli, sigorta müfettiş raporunun tamamı getirtilerek usulsüz prim aktarımı olan dönemlere ilişkin ve primlerin ödendiğinin ispatı yönünde davacının varsa tüm makbuz ve ödemeye ilişkin yazılı delilleri taplanmalı, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli, sonucuna göre sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden davacının yaşlılık aylığı şartları değerlendirilmeli, mevcut sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşmaması halinde 5510 sayılı Kanun m.96, (a) ve (b) bendlerine göre yersiz ödeme nedeniyle Kurum alacağı belirlenmelidir. "gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....