Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK'nın 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek yoktur. Başka bir ifadeyle alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebilir. İİK'nın 110/3. maddesinde haczin konulması ve muhafazası gibi giderlerden alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmektedir. Anılan düzenleme yenileme harcı ve haciz isteme süresi ile ilgili olmadığından somut olayda uygulama yeri yoktur. O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir…" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Talep, memur işleminin şikâyet yolu ile iptali istemine ilişkindir....
Alacaklı, ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/...). Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/...). Somut olayda, ödeme emrinin borçlu şirkete .../07/2008 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının, yasal bir yıllık süre içinde (.../09/2008 ve ...//.../2008 tarihlerinde) haciz talebinde bulunduğu görülmüştür. Buna göre, İİK'nun 78/.... maddesinde düzenlenen “haciz isteme hakkı” süresi içinde yerine getirilmiş olup, İİK'nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme emri tebliğine ve yenileme harcı alınmasına gerek yoktur....
Aynı icra dosyasında alacaklı tarafından yenileme talebinde bulunulduğu, yenileme emrinde borç tutarının 123.609,78 TL olarak gösterildiği, borçlu ...'ın icra mahkemesine başvurusunda yenileme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddedildiği, temyiz isteminin de kararın kesin olduğu belirtilerek reddedildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 4949 sayılı kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca iptali istenen yenileme emrindeki miktarın 123.609,78 TL olması nedeniyle temyiz talebinin reddine ilişkin 17.04.2012 tarih ve 2012/66-89 Esas ve Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına oybirliği ile karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi; Borçlu ...'...
yenileme emri ve icra emrinin iptaline, usulüne aykırı olarak tebligat yapılmış olması ve takip dayanağı ilam ile icra emrinin örtüşmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Sayılı icra dosyasında ödeme emrinin borçlulara 22.11.1996 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından İİK'nun 78. maddesinin 2. fıkrası gereğince takipten itibaren yasal bir yıllık süre içinde haciz talep edildiği için, dosyanın işlemden kaldırılması koşullarının oluşmadığı, yasal süresi içinde haciz istenmekle alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olup, olayda İİK'nun 78/son maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliği zorunlu olmadığından, müdürlük işleminde ve bu işleme yönelik işlemi reddeden ilk derece mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....
Takip dosyasının 14.01.2016 tarihinde yenilenmesi ve borçluya yenileme emrinin tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin 16.03.2016 tarihili başvurusu üzerine, icra müdürlüğünce, 18.09.2013 tarihli borçlu itiraz dilekçesi incelenip, 16.03.2016 tarihinde takibin durmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamaz. O halde; itirazla duran takipte borçluya yenileme emri de gönderilemeyeceğinden mahkemece şikayetin kabulü ile yenileme emrinin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin borçluya 01.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde itirazı üzerine icra müdürlüğünce 06.07.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, akabinde 12.12.2016 tarihli icra müdürlük kararı ile dosya üzerinde son bir yıl içerisinde bir işlem yapılmamış olduğu görülmekle İİK’nun 78 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Yukarıda da belirtildiği üzere, alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamaz. O halde; itirazla duran takipte borçluya yenileme emri de gönderilemeyeceğinden mahkemece şikayetin kabulü ile yenileme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir....
Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir. Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun başvurusunun, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....
Alacaklının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl içerisinde haciz istemesi yeterli olup, yeniden haciz isteyebilmesi için borçluya yenileme emri tebliği ve harç yatırılması gerekmez. Kanunun 78/2. maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından icra mahkemesine İİK’nun 68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 10.05.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itirazı ile icra takibinin durduğu,....Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/89 esas, 2012/574 karar sayılı 18.12.2012 tarihli kararı ile itirazın iptaline karar verildiği görülmüştür. Bu durumda haciz isteme süresi itirazın iptali ilamının karar tarihinden itibaren başlayacağından, alacaklının 15.11.2013 tarihinde yaptığı haciz talebi, İİK.nun 78/2. maddesinde öngörülen bir yıllık sürededir....
İş Mahkemesi'nin 2011/1038 esas 2015/18 karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının görüldüğünü, dava sonucunda tarafların uzlaşarak protokol imzaladıklarını, davalı tarafa protokol doğrultusunda ödemelerin yapıldığını, dosyaya 91.360,79 TL ödeme yapıldığını, ilgili itirazın iptali kararının Yargıtayca bozulması sonucunda Kdz. Ereğli 1. İş Mahkemesi'nin 2018/65 esas 2018/207 karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda icra takibinin 77.875,86 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, davalı tarafın talebi doğrultusunda 91.360,79 TL üzerinden yenileme emri hem de 84.894,15 TL üzerinden icra emrinin düzenlendiğini, davalı tarafın düzenlenen icra emrinde 37.500,00 TL ödeme yapıldığını belirtmiş ve bu rakamı düşmüş ise de, ilgili rakamın 91.360,79 TL olduğunu, gönderilen yenileme emrinin ve icra emirinin tamamen veya kısmen iptalini talep etmiştir....