İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takipsizlik ile düşen icra dosyasında 17/10/2019 tarihinde yenileme talebinde bulunulduğu, aynı gün maaş haczi için yazı yazıldığını, yenileme emrinin tebliğe çıkartılmadığını, bu nedenle haciz işleminin usulsüz olduğunu, ayrıca dosyada verilen düşme kararı tarihi itibariyle takibin zamanaşımına uğradığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2019 NUMARASI : 2018/562 ESAS- 2019/539 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle borçlu oldukları icra dosyasının yenilendiğini, ancak yenileme emrinin kendilerine tebliğ edilmediğini, dosyanın yenilendiğinden davacının maaşına konan hacizden ötürü tesadüfen haberdar olduklarını, İTO kayıtlarının incelenmesinde alacaklı tüzel kişi şirketin ticaret sicil kaydının 7/7/2014 tarihinde resen terkin edildiğinin görüldüğünü, yenileme ve maaş haciz talebinin yapıldığı tarih itibari ile şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle alacaklı vekilinin yenileme ve diğer işlemleri yapamayacağını beyanla yenileme emrinin iptaline, takibin durdurulmasına, yenileme sonrası tahsil edilen paraların davacıya iadesine alacaklının makul bir tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilir. Takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoktur. Ancak, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerekir. O halde, mahkemece, itirazın iptali kararında ilk defa hüküm altına alınan alacak kalemleri dışındaki alacak kısmı yönünden icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptaline hükmolunması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapıldığı, borçluya ait taşınmazların 20.03.2009 tarihinde ihtiyaten haczedildiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin 02.04.2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, 09.03.2010 tarihinde yeniden haciz istendiği, alacaklı vekilinin 13.05.2014 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce yenileme harcı yatırılması halinde dosyanın yenilenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda anılan İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmamaktadır....
Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlama dayalı olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine harç alınır (m. 78/5.) Somut olayda, borçlu Ünal'a örnek 163 nolu ödeme emri 02.04.2003 tarihinde tebliğ edilmiş ve yasal bir yıllık süresi içinde 14.08.2003 tarihinde alacaklının talebi üzerine borçlunun taşınmaz mallarına aynı tarihte haciz konulmuştur. Böylece alacaklının "haciz istemi hakkı" düşmemiş olup, olayda İİK'nın 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin "tebliği" zorunlu değildir. Bu durumda, yeniden haciz için yenileme isteğinin diğer yana tem ligine gerek yoktur. Kaldı ki, gerek olmadığı halde vekile yenileme dilekçes tebliği de Avukatlık Kanunu'nun 41. ve 7201 sayılı Kanun'un 11. maddelerine uygundur. Bu nedenle icra müdürünün işlemi doğru olup, şikayetin redd yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
kabulüne ve yenileme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
a ödeme emrinin 01.05.2007 tarihinde tebliğ edildiği, İİK'nun 78. maddesi gereğince, 1 yıllık süre geçtikten sonra 29.06.2011 tarihinde şikayetçi borçlu hakkında haciz talebinde bulunduğu görülmektedir. Buna göre İİK'nun 78/2. maddesi uyarınca borçluya yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan yapılan haciz işlemleri usulsüzdür. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan, şikayetçi borçlu hakkında yapılan haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ikinci satışın ihalede alıcı çıkmaması nedeniyle düştüğü, bu durumda şikayetçinin haczinin 07.05.2007 tarihi itibariyle düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, şikayetçinin 14.07.2006 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu ve bu yenileme talebinin haczin düştüğü tarihten önce olduğu, satışın düştüğü tarihten sonra şikayetçi tarafından herhangi bir haciz işleminin yapılmadığı, satışa konu gayrimenkullerin paraya çevrildiği tarih itibariyle, şikayetçinin satışa konu gayrimenkuller üzerinde geçerli bir haczinin olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı nedeniyle takibin iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilip cevap dilekçesi ve delillerin sunulması için süre verilmeden, dosya üzerinden tensiben davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İcra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu adına çıkartılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, daha sonra dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, yenileme talebi üzerine davacı borçluya 29/04/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun da yasal süresi içerisinde takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı gerçekleştiği iddiasıyla iş bu itirazda bulunduğu görülmüştir....
Davacı alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamaz. İcra İflas Kanununun 67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” düzenlemesi bulunmaktadır. Dosya içeriğine göre, alacaklının borçluya ödeme emrinin 05.12.2011 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra 04.02.2013 tarihli yenileme talebine kadar alacağın tahsiline yönelik herhangi bir işlem yapmadığı ve bu tarihler arasında 1 yıllık itirazın iptali dava zamanaşımının dolmuş olduğu anlaşılmaktadır....