Tarafından borçlu T1 hakkında 09.03.2007 tarihli ipotek tablosu, resmi senet, ihtarname borcun dayanağı olarak gösterilmek sureti ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, ödeme emrinin 11.06.2007 tarihinde aynı konutta birlikte oturan kızı Esra Usta'ya tebliğ edildiği, alacaklı tarafından dosyanın yenilenmesi ve yenileme emrinin tebliğinin talep edildiği, 2019/18863 Esas sayısı ile ödeme ve yenileme emrinin 10.05.2019 tarihinde borçluya bizzat tebliğ edildiği, borçlunun 15.05.2019 tarihinde borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
Şti'nin kullandığı kredilerden kaynaklı borcunu ödememesi üzerine kredi sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil olarak adı geçen davacılar/borçlular aleyhine asıl borçlu ile birlikte alacağın tahsili için takip başlatıldığını, borçlulara gönderilen ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine ödeme emrinde yer alan alacak miktarının kesinleştiğini, yenileme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede şikayette bulunulmadığını , yenileme emrinin tebliğ edilmesinin borçlulara yeni bir itiraz hakkı vermeyeceğini savunarak talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... 22....
O halde mahkemece, takip borçlusunun 01/06/2019 tarihinde vefat ettiği, alacaklı tarafından yenileme talebinin ise 10/06/2019 tarihinde yapıldığı, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme emrinin borçluya tebliği zorunlu olduğundan asıl borçlunun vefatı sebebiyle yenileme emrinin mirasçılarına tebliğinin gerektiği, yenileme emri tebliğ edilmeden yapılan işlemler usulsüz olduğu dikkate alınarak şikayetin kısmen kabulü ile davacıya gönderilen muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken hatalı ve yazılı gerekçe ile zamanaşımı şikayetinin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararı 6100 sayılı HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, A)-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Kocaeli 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçluya ödeme emrinin 17.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itirazı ile icra takibinin durduğu, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2016 tarihli 2012/63 esas 2016/1670 karar sayılı ilamı ile itirazın iptaline karar verildiği, bu durumda haciz isteme süresi itirazın iptali ilamının karar tarihinden itibaren başlayacağından, alacaklının 07.12.2018 tarihinde yaptığı haciz talebi, İİK.nun 78/2. maddesinde öngörülen bir yıllık süreden sonra olduğunu, buna göre, İİK.nun 78/2. maddesinde düzenlenen “haciz isteme hakkı” süresi içinde yerine getirilmemiş olup, İİK.nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme tebliği ve yenileme harcı alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Adana 6....
Az yukarıda yazılı düzenlemeler uyarınca, alacaklı takip düşmeden önce haciz talep ettiğinden takibin yenilenebilmesi için borçluya yenileme emrinin tebliği gerekmemektedir. Alacaklı vekilinin yenileme emrinin tebliğ edilmesi talebi bulunmadığı gibi ödeme emri tebliğ edilmesi talebi de bulunmamaktadır. İcra Müdürlüğünün 02/03/2017 tarihli kararında borçluya yenileme emri tebliğine karar verilmiş, ödeme emri tebliğine karar verilmemiştir. Bütün bunlara rağmen İcra müdürlüğü, alacaklı tarafın borçluya ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliği talebi mevcut olmadığı halde yenileme emrinin tebliğine karar vermiş, ödeme emrinin borçluya tebliğine karar verilmediği halde yenileme emri ile birlikte talep dışı 7 nolu örnek ödeme emrini tebliğ etmiş olup bu husus tebliğ mazbatasında yazılı şerh ile davacı vekilinin itiraz dilekçesi içeriği ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır.'' Bir yıllık süresi (md 78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, bununla ilgili gerekli masrafları icra dosyasına yatırması yada hacizle ilgili işlemlerin icrasının gerçekleştirmesi gerekir. Aksi halde ortada geçerli bir haciz talebinden bahsedilemez. Bu durumda alacaklı ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin (varsa) kalan kesimi içinde yeniden haciz talebinde bulunabilir (Md.78/5). Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlama dayalı olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır (md 78/5.)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra emrinin usule uygun olarak tebliğ edildiğini, ilama dayalı takipte yenileme emri için harç yatırılmasına ve yenileme emrinin borçluya tebliğine gerek bulunmadığını, müsadere kararı üzerine yapılan ödemenin tazminat alacağından düşülemeyeceğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya icra emri tebliği yapılmadan 27.12.2010'da işlemsiz bırakılması nedeniyle düştüğü, alacaklı vekili talebi üzerine dosyanın yenilendiği ve yenileme emrinin, icra emrine uygun olarak borçluya izafeten acentaya gönderildiği şikayetçi acentanın, kendilerinin borçtan şahsen sorumlu olmadığını ileri sürerek yenileme emrinin iptali talep ettiği, mahkemece şikayetçi acentaya gönderilen borç miktarını içeren yenileme muhtırasının TTK.nun 119.maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlarını aştığı gerekçesiyle, 11.05.2011 tarihli yenileme emriyle borç miktarının şikayetçi şirket tarafından ödenmesi yolunda düzenlenen işleminin iptaline karar verildiği görülmektedir. TTK.nun 119.maddesi uyarınca acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip yaptığını, alacağın tahsili için ilgili dosyadan yenileme emri gönderildiğini, müvekkilinin ödeme emrindeki borçlu şahıs olmadığını, isim benzerliği nedeniyle yanlışlık yapıldığını ileri sürerek, yenileme emrinin iptalini, davalıdan tazminat tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket yetkilisi ön inceleme duruşmasında, aleyhine takip başlattıkları borçlunun davacı Şükrü Caşkurlu olmadığını, davacı hakkında herhangi bir alacak taleplerinin bulunmadığını, davayı alacaklarının olmadığı şeklinde kabul ettiğini savunarak, tazminat talebinin reddini, aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmemesini istemiştir....
İcra Dairesinin 2013/10434 esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine başlatılan takibin süresinde haczinin talep edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, alacaklı tarafından 2018 yılında yenileme dilekçesi verildiğini ve dosyanın 2018/5158 esas numarasıyla yenilendiğini, ancak müvekkiline tebligat yapılmaması nedeniyle bu yenilemeden müvekkilinin haberi olmadığını, İİK'nun 78/son maddesi uyarınca dosyanın yenileme emrinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiğini, ayrıca dayanak bonoda tanzim yerinin yazılı olmadığından senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını belirterek takibin tedbiren durdurulmasına, takibin tamamen iptaline, yenileme emrinin müvekkiline tebliğ edilmeden haciz işlemlerine devam edildiğinden yenileme emrinden sonraki icra takip işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....