"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada ..... Asliye Hukuk ve ..... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş tashihi istemine ilişkindir. ..... Asliye Hukuk Mahkemesince, yaş tashihi davalarının 6100 sayılı HMK'nın 382/1 maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden olduğunun kabul edilmesi ve bu nedenle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ..... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlandığı belirtilerek görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında yaş küçüklüğü sebebiyle uygulanan indirim maddesinde 5237 sayılı TCK'nın 31/3.maddesi yerine anılan yasanın 31/2. maddesi olarak yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olarak görülmüştür. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir. Davacılar, müşterek çocukları olan küçük Serkan'ın 17.12.2002 tarihinde doğmuş olmasına rağmen nüfustaki doğum tarihinin 17.12.2004 olduğunu ve bu durumun gerçeği yansıtmadığını belirterek oğullarının doğum tarihinin gün ve ay baki kalmak kaydıyla 17.12.2002 olarak düzeltilmesini talep etmişlerdir. Yaşının düzeltilmesi istenen küçük Serkan hakkında Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilen 28.12.2018 tarihli sağlık kurulu raporunda küçüğün kemik yaş standartlarına göre 14- 15 yaş ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. Yaşının düzeltilmesi istenen küçük Serkan'ın dosya arasında bulunan doğum tutanağının yapılan incelemesinde; doğum oluş şekli diğer olarak belirtilmiş olup 18.02.2005 tarihinde nüfusa tescilinin sağlandığı anlaşılmaktadır....
Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK'nın 09.10.2002 tarih ve 2002/761- 777 sayılı, 02.06.2004 tarih ve 2004/316- 322 sayılı, 14.04.2010 tarih ve 2010/21- 194 E. 2010/219 K. sayılı kararlarında da bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....
Bu durumda, 5434 sayılı Kanun'un 105. maddesi uyarınca 18 yaşından sonra yapılan yaş tashihinin, emeklilik işlemleri yönünden dikkate alınması mümkün olmadığından, yaş tashihine ilişkin olarak daha önce alınan 23/12/2014 tarihli onayın iptal edilerek, davacının doğum tarihinin kadro, sicil ve maaş kayıtlarına 03/08/1952 olarak işlenmesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, bu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1890 KARAR NO : 2022/1528 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2022/61 ESAS, 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/61 Esas 2022/217 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; T9 hakkında açmış olduğumuz anneliğin tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi talepli Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/144 esas sayılı dosyası, istinafın kaldırma kararı sonrası 2021/582 esas sayılı dosyası ile devam etmekte olup istinaf kararı sonucunda 25.01.2022 tarihli kararı uyarınca tarafımıza T9'nin yaşının düzeltilmesi için 2 haftalık kesin süre...
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açma hak ve yetkisine sahip oldukları hükmü mevcuttur. Bu tür davalarda basit yargılama usulü uygulanmakta olup, mahkemelerce resen (doğrudan) araştırma esastır. Mahkeme yaşı düzeltilmesi istenenin talebi ile bağlı değildir. Mahkeme'nin, kamu düzenine ilişkin bulunan resmi sicilleri (nüfus kayıtlarını) doğru oluşturmak mecburiyeti vardır. Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir....
Dava; nüfus ( yaş düzeltilmesi istemli) talebine ilişkindir. 1- 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesinin birinci fıkrası hükmünde "Yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır" denilmektedir. Kamu düzeni ile ilgili olarak getirilen sözkonusu hüküm uyarınca bu davalarda Nüfus Müdürlüğü yasal hasım durumundadır. Anılan hüküm uyarınca nüfus idaresinin yasal hasım olarak iştirakinin zorunlu olduğu şahsi nüfus davalarında nüfus idaresi aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilemez....
Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK'nın 09.10.2002 tarih ve 2002/761- 777 sayılı, 02.06.2004 tarih ve 2004/316- 322 sayılı, 14.04.2010 tarih ve 2010/21- 194 E. 2010/219 K. sayılı kararlarında da bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....
sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Olay tarihinde on iki - on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 103/2, 103/4, maddelerine göre belirlenen cezada yaş küçüklüğü nedeniyle aynı Kanunun 31/2. maddesi ile yapılacak indirim sonucu bulunacak...