Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davacı Fatma lehine boşanma davası sırasında hükmedilen 175 TL tedbir nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, reşid ancak zihinsel engelli H...B.. için hükmedilen 150 TL yardım nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesine, reşid ancak kısıtlı Erol için hükmedilen 150 TL yardım nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi, dava ve talep edilmiştir. Birleşen dava da ise, davacı A.. Ö.., asıl dosya davacısı Fatma ve oğlu H.. B.. için ödediği nafakaların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile E.. Ö.. lehine hükmedilen yardım nafakasının Antalya 5.Aile Mahkemesi'nin 2011/1227 Esas sayılı dosyası ile kaldırıldığı gerekçesiyle E.. Ö.. hakkında açılan nafaka artırım davasının reddine, davacı F.....
Aile Mahkemesinin 2013/863 E-2014/369 K. sayılı kararı ile hükmedilen 150,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren 300,00 TL daha arttırılarak 400,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir . 6100 sayılı HMK 26. maddesine gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda; mahkemece, davacı tarafça aylık 150,00 TL olan yardım nafakasının dava tarihinden itibaren 150,00 TL daha arttırılarak aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafın ıslahı da olmamasına karşın talep aşılmak suretiyle davacı lehine aylık 400 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; taleple bağlılık ilkesine ilişkin yukarıda ifade edilen yasa hükmü gözetilmeden taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
(TMK m.364) Eğitimine devam eden ergin birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bölge Adliye Mahkemesince; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise duruşma açılmadan hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilebilir (HMK. md. 353/1,b-2). Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu da nazara alındığında; arttırılmasına hükmedilen yardım nafakasının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmış ve davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece verilen direnme kararında, “…davacının iş bu davayı açarken nişanlılık aşamasında olduğu hâlde … gerçekte evlilik yolunda ilerlediği bir süreçte yoksulluk nafakasının artırılması davası açmasının TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı kanaatine varıldığı…” gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacının davayı açtığı tarihte nişanlı olup olmadığı araştırılmadan söz konusu bu karar verilmiştir. TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralı açıklandıktan sonra eldeki davaya bakıldığında, davacı kadının yoksulluk nafakasının artırılması davasını açtığı 29.07.2013 tarihinde nişanlı olduğunun anlaşılması hâlinde dürüst davrandığından söz edilemeyecektir. Bir başka anlatımla yoksulluk nafakasının artırılması davası ile artırdığı nafakayı dava açtıktan yaklaşık beş ay sonra yaptığı evlilik hazırlığında kullanacak olması hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralı çerçevesinde değerlendirilmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2019 NUMARASI : 2018/1172 ESAS-2019/1048 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/767 esas ve 2018/674 karar sayılı ilamı ile davalı yararına hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 2017/767 esas ve 2018/674 karar sayılı ilamı ile davalı yararına hükmedilen yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına hükmedilmiştir. Davalı vekili; kabul edilen yardım nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davada, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, aradan geçen zaman, hayat şartları, artan giderler nedeniyle artırılması talep edilmektedir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi davacı kadının ihtiyaçları artmış, paranın da en azından enflasyon oranında alım gücünde azalma olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması-İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davacı anneden iştirak nafakasının artırılması davasına yönelik temyiz itirazı bakımından alınması gerekli maktu temyiz karar harcının alınmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, iştirak nafakasının artırılması isteğine ilişkin olup, 12.11.2014 tarihinde açılmıştır. Bu tarih itibarıyla çocuklar için geçerli olan nafaka miktarları, buna ilişkin kararda yer alan artış oranı nazara alındığında, 02.08.2012 tarihinde kesinleşen ilk ilamda gösterilen miktarlar olmayıp bu miktarların üzerindedir. Artış oranına göre dava tarihinde geçerli olan nafaka miktarlarında yapılan artış miktarının bir yıllık tutarı kararın verildiği tarihte geçerli olan kesinlik sınırının (2.081 TL.) altında kalmaktadır. Buna göre, verilen hüküm, miktar itibarıyla kesin olup, temyizi kabul değildir (HUMK.m.427)....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Aile Mahkemesinin 2013/455 esas, 2014/1290 karar sayılı ilamı ile davalı T5 için verilen aylık 450- TL yardım nafakasının dava tarihi olan 30/11/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KALDIRILMASINA, 2- a)Davacının davalı T4 için Antalya 1. Aile Mahkemesinin 2013/455 esas, 2014/1290 karar sayılı ilamı ile verilen tedbir nafakasının kaldırılması davasının REDDİNE, b)Davacının davalı T2 ve T8 için verilen yardım nafakasının, kaldırılması davasının KABULÜ ile, Antalya 1....