İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile; Dava tarihinden (19/10/2021) itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 850,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek olduğunu, davacının geliri olduğunu, yardım nafakası şartlarının oluşmadığını, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Yardım Nafakasına ilişkin davada; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf, hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile; Dava tarihinden (19/10/2021) itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 850,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek olduğunu, davacının geliri olduğunu, yardım nafakası şartlarının oluşmadığını, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Yardım Nafakasına ilişkin davada; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf, hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2013/342-2014/696 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı ve ortak çocuk için ödenen nafakaların yetersiz olduğunu ileri sürerek; aylık 50.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 850.00.- TL ye, aylık 50.00.- TL olan iştirak nafakasının 600.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmadaki beyanında; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,yoksulluk nafakasının aylık 250.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacı için aylık bağlanan 150,00 TL yoksulluk nafakasının takdiren 150,00 TL artırılması ile, yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL olarak devamına, müşterek çocuk Eda için, aylık bağlanan 125,00 TL iştirak nafakasının, takdiren 100,00 TL artırılması ile, aylık 225,00 TL iştirak nafakası olarak nafakanın devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK. nun 176/4.maddesine göre de; tarafların, mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, masrafların arttığını, paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 100 TL olan yoksulluk nafakasının 300 TL'sına, aylık 200 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'sına yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir ....
lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 2014/15630 esas ve 2014/23345 karar sayılı ilamı ile “Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakasının miktarının artırılması yanında çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır....
Mahkemece;davanın kabulü ile;aylık 150,00 TL’lik yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500,00 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Somut olayda, tarafların 1992 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 0,3 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 2011 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 250 TL'ye çıkartıldığı, işbu davanın 24.03.2014 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakasının en son artırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu,15 dönüm tarlasının bulunduğu, kendisine ait evde yaşadığı; davalının ise emekli olduğu, aylık 1.400 TL civarında geliri bulunduğu, eşine ait evde ikamet ettiği,kendine ait aracının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda hükmedilen yardım nafakasının başlangıç tarihi karar tarihi olarak belirlenmiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın karar tarihinden itibaren tahsiline yönelik hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. ./.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; Davacı Vesile yönünden davanın kısmen kabul edilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere 100,00 TL yoksulluk nafakasının 275,00 TL'ye yükseltilmesine, davacı Betül yönünden ise, burs ve geri ödemeli katkı kredisi aldığı, karşılıksız burs miktarının aylık 300,00 TL olduğu, davalının ekonomik durumu ile davacı Betül'ün aldığı 300,00 TL karşılıksız burs nazara alındığında, yardım nafakasına hükmedilmesi halinde davalının ekonomik açıdan zor durumda kalacağı gerekçe gösterilerek yardım nafakasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre , davacıların ve davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. ./.. Davacılar vekilinin yardım nafakasına yönelik temyiz itirazlarının değelendirilmesinde; TMK.'...