Somut uyuşmazlıkta; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, iki dava tarihi arasındaki endeks artış oranları ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesi de dikkate alınarak; yoksulluk nafakasının ÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakasının fazladan artışına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Yoksulluk Nafakası-İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.08.11.2021 (Pzt.)...
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Toplanan delillerden, tarafların müşterek çocukları olan İsmet'in 20/10/1993 doğumlu olduğu, İzmir 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davalıya aylık 200 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davalının bir işe girip çalıştığını belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, kaldırılmadığı takdirde 50 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka artırım koşulları belirlenirken önce davanın karar tarihi yada kesinleşme tarihinin değil, dava tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek kabulü gereken davalarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
(TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2017/662 Esas ve 2018/418 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Tuana Sude için hükmedilen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL artırılmak suretiyle aylık 1.300,00 TL olarak belirlenmesine, davacı Fadime için hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL artırılmak suretiyle aylık 1.500,00 TL olarak belirlenmesine, belirlenen nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen nafakanın aynen devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı-karşı davacı ... vekili karşı dava dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile ... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davacı ile davalının 28.05.2009 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; davalının özel bir dershanede öğretmen olarak çalışmaya başladığını ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığını iddia ederek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Birleştirilen ... 3.Aile Mahkemesinin, 2012/133 esas sayılı davasında ise davalı kadın; boşanma davasıyla, müşterek çocuk lehine hükmedilen 400 TL iştirak nafakasının 1000TL'ye yükseltilmesi istenilmiştir.Mahkemece; davalının boşandıktan sonra öğretmen olarak çalışmaya başladığı, düzenli gelir elde ettiği ve yoksulluk halinin ortadan kalktığı gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulüne, birleştirilen iştirak nafakasının artırılması davasının ise kısmen...