18 yaşından büyük olup eğitimine devam etmesi nedeniyle nafaka taleplerinin yardım nafakası talebi olduğunun açıklanması sonucunda, davanın yardım nafakası olarak değerlendirilip karara bağlanmasında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı babanın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TMK'nun 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Yiğit Efe'nin üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacının öğrenci olduğu, dava dışı annesi ile yaşadığı, geliri olmadığı, davalının ise düzenli geliri olduğu, üniversite öğrencisi olan diğer çocuğu için de yardım nafakası ödediği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından Davacının iştirak nafakasının arttırılmasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2016 tarih, 2015/204 esas, 2016/39 karar sayılı ve 09/11/2019 kesinleşme tarihli kararıyla müşterek çocuk Umut DOK lehine hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde aylık 450,00 TL'ye çıkarılmasına, davacı yararına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasına, belirlenen iştirak ve yoksulluk nafakasının ilerleyen yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür....
Davada; 2009 yılından itibaren aylık 400,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece nafakanın aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosya içeriğinden; davacının 17.11.1992 doğumlu olup, eldeki artırım davasını vekili aracılığı ile 13.02.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....
Aile mahkemesi'nin 2017/500 Esas ve 2018/288 Karar sayılı 05/06/2018 tarihinde kesinleşen ilamı ile aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacı kadın tarafından, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 1.000,00.TL'ye çıkarılmasının talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilerek, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 125,00.TL arttırılarak aylık 375,00.TL'ye çıkarıldığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, davalının müşterek çocuk için de iştirak nafakası ödüyor olması birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının artırımı yönünde verilen karar ve karar gerekçesinin, artırım miktarının, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 200,00 TL iştirak nafakasının reşit olması nedeniyle kesildiğini, eğitimine devam edebilmesi için davalı babasından 500,00 TL yardım nafakası talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 225,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, verilen bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Sayılı kararı ile 14/06/2016 tarihinde 500,00TL'ye çıkartıldığını, müşterek çocuk Zeki'nin okuluna ve kursa servis ile gittiğini, müvekkilinin çocuğun okul, kurs ve diğer giderlerini karşılamakta zorlandığını, çocuğun kıyafetlerinden kırtasiye giderlerine ve diğer giderlere kadar çevreden aldığı yardımlarla karşıladığını, müşterek çocuk Zeki'nin ayrıca birtakım diş tedavilerinin devam ettiğini, davalının ve ailesinin maddi durumlarının çok iyi olduğunu, mahkemenin en son nafakayı hüküm altına almasının üzerinden 3 yıldan fazlaca bir zaman geçtiğini ve paranın alım gücünün düştüğünü, bu nedenlerle öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, daha önceden mahkemece bağlanmış olan aylık 500,00TL iştirak nafakasının 1000,00TL arttırılarak 1500,00TL yükseltilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/339 Esas 2013/455 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk ... yararına hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakasının 150 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Aile Mahkemesinin 2014/320 esas, 2015/713 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mustafa Çınar için hükmedilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi 26.05.2021 tarihinden itibaren aylık 850,00 TL'ye arttırılmasına, tayin olunan iştirak nafakasının karar kesinleşme tarihi itibariyle gelecek yıllardaki her yıl dönem başlarından itibaren TÜİK 12 aylık ortalamalara göre yıllık ÜFE endeksi artış oranında kendiliğinden arttırılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; iştirak nafakası talebinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....