Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içinde artırılması talep edilen yoksulluk nafakasının hükmedildiği .... Aile Mahkemesi'nin 2010/71 E. - 2011/202 K. sayılı boşanma dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın dosyasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma kararı ile hüküm altına alınan iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 (Prş.)...
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere 100 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece Karacabey 1 Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 23.03.2006 tarih, 2005/423 Esas ve 2006/182 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine takdir edilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilmiş ise de, taraflar arasında Karacabey 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde görülen nafaka artırım davası ile yoksulluk nafakasının 120,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yoksulluk nafakasının 120,00 TL üzerinden artırılması gerekirken 100,00 TL üzerinden artırılması doğru görülmemiştir. ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ile birlikte davacı için 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; gelirinin yalnızca emekli maaşı olduğunu, borçları olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK.'nun 176/4.maddesinde; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü gereğince yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilebilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, davacının ise emekli olduğu, 900 TL maaş aldığı, evi ve arabası olup, evli olduğu açıklanmıştır. Bu durumda; yoksulluk nafakasının niteliği ve 26.12.2012 tarihinden itibaren ödenen 350 TL yoksulluk nafakası miktarının aradan yaklaşık 1 yıl 3 ay gibi süre geçtikten sonra 04.03.2014 tarihinden itibaren 600 TL olarak artırılması fazla olup, bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ÜFE artış oranları dikkate alınarak TMK.'...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; esasa tekerrür olmamak şartı ile aylık 275,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; “davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının aylık 350,00 TL’ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın, hükmün tamamına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı Yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/105-2015/323 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; kendisi için ödenen 250.00.- TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk Aynur için ödenen 200.00.- TL iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 450.00.- TL'ye, iştirak nafakasının 350.00.- TL'ye yükseltilmesine ve nafakalara ileriki yıllarda artış oranı uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının 450.00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itaberen kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının her yıl %10 oranında artırılması talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile davalı karşı davacının lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, Ankara Batı 5. Aile Mahkemesinin 2019/51 Esas 2019/167 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk Batuhan İdris Yahşi lehine hükmedilen aylık 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı asil istinaf dilekçesi ile; ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının üfe yerine %10 oranında artırılması talebinin reddi ve iştirak nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile daha önceden davacı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 350,00 TL daha artırılarak 650,00 TL'ye yükseltilmesine davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihi başlangıç kabul edilerek gelecek yıllarda da TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....