Mahkemece; davalıların, ailenin huzur ve bütünlüğünün gerektirdiği şekilde babalarına bakmak, yardım etmek, aile onurunu koruyup gözetmekle yükümlü oldukları; yakınları tarafından bakılmayan kişiler için, kurumca nafaka davası açılabileceği; tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, dava tarihinden geçerli olmak üzere davalıların her birinden aylık 200,00'er TL olmak üzere toplam 400,00 TL yardım nafakasının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı İ.. B.. vekili ve davalılarca ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi kurum tarafından açılan yardım nafakasına ilişkindir. TMK.nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür"....
Av. ... arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 24.02.2016 gün ve 2015/1283 E. - 2016/220 K. sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - HMK 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında yapılan adli yardım talebini inceleme yetkisi Yargıtay’a aittir. Kanun yollarına başvuru aşamasında yerel mahkemenin adli yardım istemi konusunda karar verme yetkisi yoktur. Bu sebeple yerel mahkemenin adli yardım talebini reddetmesi ve harç için muhtıra çıkarması hukuki sonuç doğrurmayacağından sunulan belgeler uyarınca adli yardım talebi kabulüne karar vermek gerekmiştir....
aralarındaki itirazın iptali davası hakkında İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 01.10.2010 gün ve 2009/326E. - 2010/470 K. Sayılı hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 1) Davalılar vekili 02.05.2013 havale tarihli dilekçesinde müvekkillerinin mali durumuna ilişkin herhangi bir kayıt örneği ve belge sunmaksızın adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli Yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK'nun 334-340 maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir....
Türk Medeni Kanununun 364. maddesine dayalı usulüne uygun ve harcı verilerek açılmış yardım nafakası davası yoktur. İştirak nafakasının artırılması davası sırasında ergin olan ... tarafından dosyaya sunulan vekaletname yardım nafakası talebi olarak değerlendirilemez. ... 13.3.2005 tarihinde ergin olmuştur. Bu tarihle sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA. temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2006 (Salı)...
Somut olayda davacı yardım nafakasını dava tarihinden itibaren istemiş olmasından dolayı davalı T4'ın baba olduğuna ilişkin dava tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığından ancak babalığın tespitine karar verilmesinden sonra bu kararın kesinleşmesi ile yardım nafakası isteme hakkı doğacağından davacının dava tarihinden itibaren babalık davasının kesinleşme tarihine kadar istediği nafaka TMK'nın 333.maddesinde düzenlenen babalığın tespitinden önce nafakaya hükmedilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece dava tarihinden itibaren babalık davası kesinleşinceye kadar TMK'nın 333.maddesi uyarınca nafakaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden dava tarihinden itibaren yardım nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca yardım nafakası davasının babalık davasının ferisi olmadığı,bağımsız bir dava olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince kararda hükmedilen yardım nafakası üzerinden nispi harç alınması gerektiğinin gözetilmemesi de yerinde olmamıştır....
`in adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2- Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı erkek tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış, mahkemece 12.11.2020 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, karar tarihinden sonra davacı erkek 11.12.2020 tarihinde ölmüş, karar davacı erkek mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce davacı erkeğin ölümü sebebiyle evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusuz kaldığı bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve davacı erkeğin mirasçısının kusur tespiti açısından davaya devam edeceğini bildirdiğinden bu yönde karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda davacı erkeğin boşanma davası hakkında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, açılan boşanma davasında davacı erkeğin kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir...
Davacının geliri olduğu gözetilerek özellikle yardım nafakası davasının nitelik ve şartları da gözetilmek suretiyle davacının yardım nafakasına hak kazanamayacağı dikkate alınmadan davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu haliyle davalının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yasal şartları oluşmadığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Av... aralarındaki menfi tespit davası hakkında .... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 08/10/2015 gün ve 2012/87 E. - 2015/721 K. sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 1- Hükmü adli yardım ve mürafaa talepli temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçelerine, ekonomik durumlarının zayıf olduğunu, temyiz harç ve masraflarını karşılayamayacaklarını belirterek temyiz harçlarını yatırmamış ve adli yardım talebinde bulunmuşlardır. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK'nun 334/340 maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir....
Av. ... aralarındaki tazminat davası hakkında Karabük 2. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinden verilen 31.10.2011 gün ve 273-966 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı şirket temsilcisinin 31.10.2011 tarihli karardan sonra mahkemeye vermiş olduğu 09.01.2012 havale tarihli, temyiz dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunduğu mahkemenin vermiş olduğu 11.01.2012 tarihli ek karar ile davacının adli yardım talebini HMK 434/1 maddesi gereğince reddine ve temyiz harç ve giderini yatırması için davacı şirkete 7 günlük muhtıra süresi verilmesine karar verildiği davacı temsilcisinin 31.01.2012 tarihli dilekçesi ile mahkemenin adli yardım talebinin reddine dair bu ek karardan rücu edilmesini ister dilekçe verildiği, 06.01.2012 tarihli dilekçe ile de mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz edip yeniden adli yardım kararı verilmesini talep etmiştir....
Av. ... arasındaki menfi tespit davası hakkında...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14/07/2015 gün ve 2013/271 E. - 2015/1376 K. sayılı hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine verilen temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın süresi içinde temyizi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece 14/07/2015 tarihinde verilen hüküm davalı vekilince süresinde maktu harç ile adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş, mahkemece 11/12/2015 tarihli ek kararla adli yardım talebinin reddine karar verilmiş bu kararda davalı vekilince adli yardımlı olarak temyiz edilmiştir....