Davalı, ön inceleme duruşmasından sonra 10.12.2014 tarihli son celsede daha önce kabul edilen nafaka davasında hükmedilen tedbir nafkasının yoksulluk nafakası olarak devam etmesini ve tazminat taleplerinin saklı tutulmasını talep etmiş, davacı tarafın bu talebe açık bir muvafakati olmamıştır. Bu talep savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalının yoksulluk nafakası (TMK md. 175), maddi ve manevi tazminat talepleri (TMK. md. 174/1-2) hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde, İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesine, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirilmesine, her davanın açıldığı tarihteki koşullar dikkate alınarak hükme bağlanacağının tabi bulunmasına, hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremeyeceğine ( HMK 26 ) göre; Mahkemece ayrı yaşamakta haklı olan kadın yararına TMK'nın 197. maddesi uyarınca boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedil mesinde, talep bulunmadığına göre yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurulma masında bir isabetsizlik yoktur....
Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. (TMK m.197) TMK 197 maddesinde;"Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili yasal süresinde sunduğu 24.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; bağımsız tedbir nafakası davası hakkında hukuki yarar yokluğundan usulen ret kararı verilmesi gerektiğini, kadının tüm tanıklarının her iki dava için dinlenilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin müteaddit kere barışma girişiminde bulunduğunu, davacı kadının çalıştığını, bu hususun araştırılmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanamadığını, velayetin müvekkile verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını belirtmiştir. GEREKÇE: Asıl dava; bağımsız tedbir nafakası (TMK madde 197), birleşen dava evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK madde 166/1) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça her iki dava yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Önlem Nafakası - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından birleşen davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı- davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası (TMK m.197) ile birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak erkek tarafından açılan boşanma davasının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Hüküm ; davacı -davalı kadın tarafından her iki dava yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Önlem Nafakası - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından birleşen davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı- davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası (TMK m.197) ile birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak erkek tarafından açılan boşanma davasının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Hüküm ; davacı -davalı kadın tarafından her iki dava yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için aylık 250 TL, müşterek çocuk için aylık 150 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2019/405 ESAS-2021/684 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 70.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminat ile 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı koca, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir....
Tedbir nafakasında eşlerin, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK. md. 186/son). Somut olayda; evlilik birliğini kurma görevi, reddedilen boşanma davasıyla kusurlu durumda bulunan davalı kocaya düşer. Reddedilen boşanma davasından sonra davalı koca tarafından evlilik birliğinin kurulması konusunda herhangi bir çaba sarfedilmemiş, müşterek konut kurulmamış, usulüne uygun eve dön ihtarı yapılmamış ve davalı yurtdışında yaşamaya devam etmiştir. Taraflar arasında evlilik birliğinin tekrar kurulamadığı, tarafların halen ayrı yaşadıkları sabittir. Davacı kadın ayrı yaşamakta haklıdır. Ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadın için TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmolunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....