Eyalet Mahkemesi'nde davalı aleyhine alacak davası açtığını, müvekkilinin davayı kazanarak 20.451,68 Euro ve 487,09 Euro'nun faizi ile tahsiline karar verildiğini, yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini ileri sürerek ... ... Eyalet Mahkemesi'nin 22 O 404/06 numaralı gıyabi kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ilamın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi dahilinde olduğunu ve Türk kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHUK.' nun 54. maddede sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya ibraz edildiği, kararın kesinleştiği, gerekçesiyle davanın kabülüne, ... ... Eyalet Mahkemesi'nin 22 O 404/06 sayılı ilamının tanınmasına ve tenfizine, tenfiz kararının yabancı mahkeme kararına şerh verilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilebilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerektiği, somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında, kararın bir suretinin davalıya 21.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın kesinleşme tarihinin 30.07.2007 olduğu yazılı ise de dosyaya ibraz edilen yabancı mahkeme kararının tercümesinden kararın davalıya hangi usulle tebliğ edildiğinin anlaşılamadığı, yargılama sırasında davacı vekili kararın davacıya 184. maddesine göre tebliğ edildiğini beyan ettiği, bu durumda tebligat adli yardımlaşma yoluyla yapılmadığından tenfizi istenen kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava vesayet konusunda verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51.maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirlenerek, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492)....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, İstinaf Mahkemesine (Hamm Yüksek Eyalet (İstinaf) Mahkemesi) ait tenfizi istenen kararda, ilk derece mahkemesinin (Hagen Eyatet Mahkemesi) kararının kaldırılmasına gerek olmaksızın başka bir anlatımla ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunmakla birlikte kararda mevcut bir eksikliğin tamamlanması ile yetinilmesine karar verilerek faize ilişkin ilk derece mahkemesi kararında düzeltme yapılmıştır. Bu bağlamda somut olaya bakıldığında, tenfizi gereken kararın ilk derece mahkemesinin kararı olup olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının tenfizine karar verilip verilmediği hususu belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının ek karar niteliğinde olduğu ve tek başına tenfiz talebine konu olamayacağı, ayrıca tenfiz talebine konu kararın davalıya tebliğ edildiğine ve kesinleştiğine ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
mahkeme kararının tenfizine ilişkin eldeki davanın anılan madde kapsamına dahil olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre dava konusu yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesinin Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı ve mahkemece yukarıda anılan yasal düzenleme dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır....
Mahkemece, yabancı mahkeme ilamının kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 09.12.2011 tarih 2009/15046 E. 2011/16699 sayılı kararı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, tenfizi istenen mahkeme kararının davalıya usule uygun olarak tebliğ edildiği, kararın kesinleştiği ve MÖHUK 54. maddesi uyarınca tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizine ilişkin olup tenfize karar verilmesi için yabancı mahkeme ilamının usulünce kesinleşmiş olması gerekir....
tenfizi kararına karşı istinaf/temyiz yoluna başvurulmasının icrayı durduracağını, (MÖHUK m.61(2) ) atfı ile MÖHUK m.57(2) ). mahkeme uygulamasında da, tenfizi talep edilen bir hakem kararına istinaden İİK 257/2 deki koşullar oluşmadığı zaman ihtiyati haciz kararı verilmediğini, Davaya ve ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan yabancı hakem kararının 5718 s....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı mahkeme kararının diplomatik yolla tebliği usulünün yerine getirilmediği, postaya verilme tarihinin tebliğ tarihi sayıldığı, tebligatın kamu düzenine aykırı olduğu ve ortada kesinleşmiş karardan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir....
Ancak tenfizi istenen Mahkeme kararında, dava sürecinde soybağı reddedilen kişiler arasında DNA araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, tenfizi ve tanınması istenen mahkeme kararının, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5718 Sayılı yasanın 50 inci maddesinde, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşen ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmış, tanımayı düzenleyen 58 inci maddesinde ise, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğu; tenfiz şartlarını düzenleyen 54/1-c maddesinde de, yetkili mahkemenin tenfiz kararı vermesinin hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamasına bağlı olduğu, hükme bağlanmıştır. Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgilidir....