Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarına, yabancı mahkemece verilen kayyımlık kararının tanınmaması halinde, aynı davayı Türk mahkemelerinde açmaya zorlama, 5718 sayılı Kanun'un amacına aykırı olmaktadır." Bu bağlamda Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilen vesayete ilişkin ilamların tanınması ve tenfizine yasal engel bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararlarının kesinleşmesi yönünden ise "5718 Sayılı Kanunun 50. md.’si gereği tenfize konu olacak mahkeme kararlarının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararının; kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (MÖHUK 59. md.). Netice itibariyle bu karara kesin hüküm kuvvetini verildiği ülkenin usul kuralları verecektir. Bu kararın tanınmasını ve tenfizini isteyen taraf, söz konusu yabancı ilamın kesinleştiğini gösteren belgeyi ibraz etmek zorundadır (MÖHUK 53(1 b))....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenfizi istenen yabancı mahkemede açılan davanın dava dilekçesi ile gerekçeli kararının davalıya adli yoldan tebliğine ilişkin bir belgenin bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez (Ruhi, A.C.: Türk Hukukunda Yabancı Nafaka İlamlarının Tenfizi, Ankara 2013, s. 265- 266)....
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının ve Türkçe tercümesinin sureti sunulmuş olup, Mahkememizin 04/08/2022 tarihli tensip zaptının 10 numaralı bendi gereğince davacı vekiline MÖHUK 53/1-a maddesi gereğince tenfizini talep ettiği ... Hukuk Mahkemesi 17.Şubesi’nin 15/03/2016 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararın ve kesinleşme şerhinin apostil şerhli aslı ile onanmış tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 28/09/2022 tarihinde yabancı mahkeme kararının aslı ve tercümesinin sunulduğu beyan edilmiş ise de davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinin ekinde sadece tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesi ile yabancı mahkeme kararının suretinin bulunduğu, yabancı mahkeme kararının aslının verilen kesin süreye rağmen kesin süre içerisinde ve duruşma gününe karar dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53....
in mirasın reddine ilişkin dosya No: 63 VI 255/13 63 I 130/13 sayılı kararının da tanınması ve tenfizine karar verdiğini, MÖHUK 52,53 vd. maddeleri uyarınca tanıma ve tenfiz kararı istenen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olmasının şart olduğunu, dava konusu tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararlarının kesinleşmediğini, tanınmasına ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararlarının açıkça kamu düzenine aykırı olduğunu, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, Uluslararası Tahkim Kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. 6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama mahkememiz heyeti tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır. Eldeki dava 5718 sayılı MÖHUK hükümlerine göre açılmış yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)'un 51/1. maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir....
Bölge Mahkemesi' nin 10/05/2016 tarihli kararının tanıma ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı. Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, yabancı hakem kararı ve tüm dosya ekleri hep birlikte incelenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, MÖHUK’un 50 vd.m. uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap dilekçesinde savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir. 5718 sayılı MÖHUK’un 53.maddesi uyarınca dava konusu yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli aynı zamanda apostilli şerhi içeren ... dilindeki aslı ve Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür....
(Banu Şit, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, ... 2005, sh.194) 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. MÖHUK'un 60/1. maddesinde "Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir."...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkeme tarafından verilen soybağının reddi kararının tanınması ve tenfiz edilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “Türk Medeni Kanunu’nun 284 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 292 inci maddelerine göre, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soy bağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; tarafların 22.07.1996 tarihinde evlendikleri, ... Bölge Mahkemesi'nin 11.01.2012 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, davaya konu tanınması/tenfizi istenen belge tercümesinden yanlar arasında evlilik birliği devam ederken 04.05.2011 tarihinde ... "evlilik anlaşması" başlıklı belge tanzim ettikleri anlaşılmaktadır. Türk hukukunda, tanıma ve tenfize konu olabilmesi için verilen kararın yabancı mahkeme ilamı niteliğinde olması gerekir. Bilindiği üzere, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50. vd. maddelerinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması düzenlenmiş bulunmaktadır. Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir....