Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı .... Sulh Mahkemesini....sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 07.01.2014 tarihinde kesinleştiğini belirterek yabancı mahkeme ilanımın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; hükmün 2. maddesinde aynen “... .... Sulh (Aile) Mahkemesinin 15.09.2014 tarih ve 32 F 503/13 sayılı 07.11.2015 kesinleşme tarihli kararın boşanmaya ilişkin kısmının ....“,3. maddesinde ise “..... 28.03.1981 .... doğumlu ... ile aynı yerd.... de nüfusa kayıtlı .... TC Kimlik nolu ..... ve .... oğlu 30.07.1977 .... doğumlu ...'nin boşanmalarına “şeklinde hüküm kurulmuştur". Dava mahkemenin de kabulünde olduğu üzere yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece sadece tanınması ve tenfizi talep edilen ..........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması-Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal varlığının paylaşıma dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin açılıp okunduğuna ve kabulüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, vasiyetnamenin açılıp okunduğuna ve kabul edildiğine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması istenmiştir....
Hükmü ile de, yabancı mahkemelerce verilen hukuk davalarına ilişkin hükümlerin ülkemizde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.Bu durumda, yabancı mahkemelerce verilen nafakaya ilişkin hükümlerin ülkemizde icra edilebilmesi için Türk mahkemelerince verilecek bir kararla tanınması ve tenfizi ulusal ve uluslararası mevzuata göre zorunlu bulunduğundan; mahkemece, bu tür kararların doğrudan icra edilebileceği gerekçesi ile davanın reddinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" belirtilerek, hükmün HUMK.nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.Davada; nafaka yükümlülüğü konusundaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talep edilmiştir....
Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Somut olayda, davacı ...'ın İngiltere uyruklu ... ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen ... Federal Demokratik Cumhuriyeti Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.06.2012 tarihli, C/F No: 12083 sayılı kararda, davacı ... eşi ile ......
T2 KISITLI : T3 TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ KARAR TARİHİ : 03.02.2021 Taraflar arasındaki davada Azdavay Asliye Hukuk ve Azdavay Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki "yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının, davacı ... ile olan evliliğinin ve müşterek çocuklarının, Türkiye'de nüfus kayıtlarında yer almamış olmasının, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ve bu boşanma ilamında yer alan çocukla ilgili nafaka yükümlülüğüne ilişkin bölüm hakkında tenfiz kararı verilmesine engel oluşturmayacağına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru...
Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlendiği, davada ise vesayet mahkemesi olarak görevli Almanya yerel mahkemesinin kararının tanınması ve tenfizi istenildiğinden mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek mahkemeler arası görev uyuşmazlığı doğduğundan merci tayini için dosya resen dairemize gönderilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57. maddeleri tenfize, 58 ile 59. maddeleri ise tanımaya ilişkindir. 5718 sayılı Kanun'un; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrası uyarınca: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre; “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.”...
Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa bile gerçek durum, her türlü kanıtla ispat edilebilir (TMK. m. 30/2) Dolayısıyla, çocukların velayetine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinden, sicilde kayıt bulunmadığı gerekçesiyle kaçınılamaz. Yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisiyle ilgili yukarıda yapılan açıklamalar, velayete ilişkin yabancı mahkeme kararları için de geçerlidir. O halde, davacının velayetten kaynaklanan hak ve sorumluluklarını kullanabilmesi ve yerine getirebilmesi için, velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ihtiyaç vardır ve davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Bu bakımdan davacının, her iki kararın tanınması ve tenfizi isteğinin "hukuki yarar bulunmadığı’" gerekçesiyle reddedilmesi doğru bulunmamıştır....