TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2018 NUMARASI : 2018/38 ESAS 2018/265 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : Mersin 1. Tüketici Mahkemesi'nin 18/09/2018 tarih ve 2018/38 Esas 2018/265 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davalı bankanın Metropol Şubesinden 117144778 müşteri numarsıyla muhtelif tarihlerde 41.000,00 TL'lik tüketici kredisi aldığını, kredi nedeniyle SGK'dan aldığı maaşının tamamı üzerine 9 aydan beri bloke konulduğu, başka gelirinin olmadığını, güç duruma düştüğü, suç niteliğindeki maaşının tamamı üzerine konulan blokenin kaldırılmasını talep etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı ile müvekkili banka arasında bireysel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandığını, sözleşmenin 13....
Dava, davacının fiili ve gerçek bir çalışma olmadığı gerekçesi ile iptal edilen hizmetlerinin geçerli kabul edilmesi, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin iptali, 30.09.2010 tarihli tahsis talebi gereğince 01.10.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının, davalı Kuruma 4.775,77 Lira borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir....
Bu anlamda ilk davada davacının yurt dışı borçlanma bedelinin günlüğü 3,5 Dolardan tespitine hükmedilmiş, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı tarihin tespiti ve tahsiline yönelik davacının talebi hakkında olumlu olumsuz yönde bir karar verilmemiştir. Böylece yaşlılık aylığı hakkında bir kesin hükmün varlığından söz edilemez....
506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunulduğunu, ancak; davalı Kurum tarafından 52 yaş şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile talebin reddedildiğini beyanla davacının hizmet birleştirmesine zorlanmaksızın 5510 sayılı Yasa’nın 4/1- a maddesi gereğince yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine İlişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının yaşlılık aylığı şartlarını tamamladığı 25.09.2011 tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesptine karar verilmiştir....
Mahkemece kısa kararda talep gibi davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 1.6.1976 tarihi olduğuna ve 1.7.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise maddi hata sonucu yaşlılık aylığına 1.7.2007 tarihinden itibaren hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı yaşlılık aylığı kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın maddi hataya dayalı bu yanlışlık düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, maaşına konulan haczin kaldırılmasına, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 1479 sayılı Yasa gereğince almakta olduğu yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasını ve aksine Kurum işleminin iptilini istemiştir. Mahkemece istemin kabulüne ve konulan haczin iptaline karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, menfi tespit ve yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen bedellerin iadesi için Bakırköy 40....
Buna göre yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının; yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması, şartı getirilmiştir. Somut olayda davacının tahsis talebi kabul edilen son sigortalılık prim borcunun ödenme tarihi olan 31/03/2001 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı koşullarının taşıdığı gözetilerek sonuca gidilmiş ise de 1479 sayılı Kanun'un 35. maddesinden yararlanabilmek için tahsis başvurusunda bulunmak gerekmekte olup başvurusunu takip etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı, 10(on)yıla yakın bir süre geçtikten sonra yapmış olduğunu iddia ettiği başvurunun akıbetini sormuş ve 06/05/2011 tarihinde eldeki davasını açmıştır. Davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti için aradan 10(on) yıl geçtikten sonra dava açması iyiniyet kurallarına aykırıdır. Bu durumda, davacının geçmişe yönelik olarak yaşlılık aylığına hak kazandırılması mümkün değildir....