"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Adliye Nüfus Temsilciliği tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davanamede, küçük ...'ın 03/03/2001 olan doğum tarihinin 03/03/1998 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacıların 01.01.2002 doğumlu çocukları ...'ın doğum tarihinin 01.01.2000 olarak 31.03.2016 tarihli duruşmada ise 01.01.2001 olarak düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemenin, Dilek'in doğum tarihinin 01.01.2001 olarak düzeltilmesine dair kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/60 ESAS, 2022/178 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Doğum Yerinin Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....
Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir. Bu araştırma kapsamında, davacının ilkokula başlama tarihinin tespiti için okul kayıtlarının getirtilmesi, askerliğe gittiği tarihin ilgili askerlik şubesinden sorularak askerlik bilgilerinin temini, davacının yaş tashihi ile ilgili bildireceği tanıkların dinlenmesi, davacının nüfusa tesciline ilişkin doğum tutanağının getirtilmesi, kayden engel bulunup bulunmadığının tespiti için aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için raporun yeterli olmayacağı da gözetilerek, belirtilen hususlar ile ilgili araştırmalar yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK'nın 09.10.2002 tarih ve 2002/761- 777 sayılı, 02.06.2004 tarih ve 2004/316- 322 sayılı, 14.04.2010 tarih ve 2010/21- 194 E. 2010/219 K. sayılı kararlarında da bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....
Tanık Saadettin BAŞTAN kendisinin 1983 doğumlu olduğunu, davacının ise bildiği kadarıyla kendisinden iki yaş küçük olduğunu beyan etmiştir. Tanık Yusuf İslam YAKUP ise kendisinin 1988 doğumlu olduğunu, davacının kendisinden 1 yaş küçük olduğunu bildiğini beyan etmiştir....
Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden Kayden 28.01.2007 doğumlu olup hüküm ve istinaf incelemesinden sonra dosyaya dilekçe sunduğu 20.10.2022 tarihinde on beş yaşını ikmal eden mağdure ile annesi olan şikayetçi ...'ın, mevcut şikayetten vazgeçtiklerini belirtmeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesince verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceği belirlenmiştir. B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel İstismar ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İstemi Yönünden 1....
sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 04.09.2012 tarih ve ...sayılı “dosyanın itiraz merciince incelenmek üzere mahalline iadesine” ilişkin kararın yaş tashihine yönelik kısmının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede; Nüfus idaresi temsilcisi hazır bulundurulmadan, yaş tashihi yapılmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 218/2 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde doğum tarihi 1963 olmakla birlikte gerçekte 1954 yılında doğduğunu ileri sürmüş ise de davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, somut delille desteklenmeyen soyut tanık beyanının yaş tespiti için yeterli olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....