WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sözleşmeden dönme ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının iki talebinin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebi; ikincisi ise takibe dayanak senedin geçersizliğinin tespiti ile buna dayalı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebidir. (I)6502 sayılı TKHK'nın 4/5 maddesinde "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." hükmü düzenlenmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sözleşmeden dönme ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının iki talebinin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebi; ikincisi ise takibe dayanak senedin geçersizliğinin tespiti ile buna dayalı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebidir. (I)6502 sayılı TKHK'nın 4/5 maddesinde "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." hükmü düzenlenmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2007 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemiyle açılmış, yargılama aşamasında borcun icra dairesince tahsil edilmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı yüklenici, davacı ile 01.02.2008 tarihli ibranamenin düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, onarım yapılacak iş yerini davacı elden çıkardığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

    Menfi tespit davası borcun ödenilmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenilmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdât davası olup, bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeble kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....

      Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı ile birlikte hareket ettiği anlaşılan babası soruşturma dosyasındaki beyanları dikkate alındığında, davacıya ait taşınmazın davalıya devrinden sonra dava konusu senedin bedelsiz kaldığı, satış işleminden sonra davacının oğluna yapılan araba satışı nedeniyle alınan 36.000 TL lik senet yerine davacının kefil olarak imzaladığı dava konusu senedin daha sağlam görülerek kullanıldığı, satış bedelinden senet bedeli ve bankaya ödenen ipotek bedeli mahsup edildiğinde fazla ödenen miktarın 17.016,82 TL olduğu gerekçesiyle menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin kısmen kabulüne ve kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat...

        ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/72 D.İş sayılı dosyasından alınan rapor olduğunu, kira sözleşmesinin devamı boyunca davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ve yapılan icra takibinin mesnedi bulunmadığını bildirerek, ... 16. İcra Müdürlüğünün 2013/9470 E sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının ağır kusurlu kötü niyetli olması nedeniyle %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ... Mah. ... köyü No:33 ... adresinde faaliyet gösterdiğini ve yetkili mahkemenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirerek, yetki itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/118 Esas KARAR NO :2024/143 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:20/02/2024 KARAR TARİHİ:22/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, inşaat, yol yapımı, sağlık, yemek hizmeti gibi alanlarda faaliyet yürüten bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyeti gereği yemek yapım ve dağıtım işlerini ifa etmek maksadıyla faaliyetinde kullanacağı et ve peynir temini için davalı şirketi ile anlaştığını, davalı şirket ile gıda alımı konusunda ticari faaliyetleri düzenli bir şekilde devam ettiğini ve teslim edilen et ve peynir bedelleri davalı şirketin hesabına ödendiğin, bazen de şirkete kesilen ve karşılığı bulunan çeklerle ödeme yapıldığını, ancak 2023 yılı içerisine müvekkilinin sipariş ettiği et ve peynire karşılık davalı şirkete çek kesilmişse de davalı şirket kötüniyetli davranarak sipariş...

                Davalı banka, müteveffaya kullandırılan kredi sırasında hayat ve ferdi kaza sigortası hakkında bilgi verildiğini, müteveffanın hayat sigortası primini yüksek bulması nedeniyle ferdi kaza sigortası yapıldığını savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmelerinde, kredi borcunun teminatı olarak sigorta yaptırılması hususunda taraflara bir zorunluluk getirilmediği, bu hususun prim borcu ödeyecek olan tüketicinin takdirine bırakıldığı, hayat sigortası için gerekli primin davacılar murisi tarafından ödenmemiş olması nedeni ile davalı bankanın kusurunun bulunmadığı kabul edilerek menfi tespit ve istirdat isteminin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu