Sözleşmede arsa sahibine 200 m² bir daire verileceği belirtilmiş ancak hangi daire olduğu belirtilmemiştir. 2014 tarihinde arsa sahibi ile yüklenici arasında çekilen kura da dava konusu 4 nolu bağımsız bölüm arsa sahibine bırakılmışsa da, taraflar arasında imzalanan 07.10.2017 tarihli adi sözleşme ile, arsa sahibi kendisine bırakılan 4 no.lu bağımsız bölüm yerine yüklenicinin başka yerdeki bağımsız bölümlerinin kendisine verilmesine rıza göstermiştir. Yüklenici, arsa sahibiyle yaptığı bu anlaşmadan sonra 4 no.lu bağımsız bölümü diğer davalı ...’a satmıştır....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptâli ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için dava açıldığını, alınan bilirkişi raporunda inşaatın seviyesinin halen %17 civarında olup, davalının yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi olduğunu ileri sürerek, dava konusu dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı yükleniciden tapuya güvenerek ve iyiniyetle daireyi satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamından, dava dışı yüklenicinin temerrüde düştüğü, açılan fesih davasında da bu durumun sabit olduğu, sözleşmenin geriye etkili feshedildiği, yükleniciye baştan devredilen bağımsız bölümlerin avans niteliğinde olup, davalının yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığı ve iyiniyet iddiasını ileri süremeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için dava açıldığını, alınan bilirkişi raporunda inşaatın seviyesinin halen %17 civarında olup, davalının yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi olduğunu ileri sürerek, dava konusu dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı, dava dışı yükleniciden tapuya güvenerek ve iyiniyetle daireyi satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamından, dava dışı yüklenicinin temerrüde düştüğü, açılan fesih davasında da bu durumun sabit olduğu, sözleşmenin geriye etkili feshedildiği, yükleniciye baştan devredilen bağımsız bölümlerin avans niteliğinde olup, davalının yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığı ve iyiniyet iddiasını ileri süremeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....
Yüklenici inşaatı yapmışsa da, yapılan inşaat imara ve projeye aykırı olduğundan iskan ruhsatı almak mümkün değildir. Davalı yüklenici arsa sahibinden devraldığı hisselerinin bir kısmını ..., ... ve ...’a satmıştır. ... satın aldığı hisseyi ...’a, ... ise satın aldığı hisseyi ...’a satmıştır. Yerel mahkeme yaptığı yargılama sonucunda ... ile Uğur Kabala’ın tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak yükleniciden satın alan kişilerden bağımsız bölüm karşılığı arsa hissesi satın aldıklarını kabul ederek bu şahıslara yönelik tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermiştir. Dairemiz, somut olayda tapuya güven ilkesinin geçerli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Davalılardan ... ve ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Tapuda pay devri yapılmış olsa dahi bu devirler gerek yüklenici gerekse ondan bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler yönünden avans niteliğindedir. Sözleşmenin geriye etkili feshi halinde tapu payları BK’nın 108/I. maddesi uyarınca talep halinde arsa sahibine döner. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenici ve ondan bağımsız bölüm satın alan şahısların temlik nedeniyle arsa payına hak kazanabilmeleri için yüklenicinin inşaatı sözleşme ve eklerine, tasdikli projesine, imara, fen ve tekniğine uygun biçimde tamamlayıp arsa sahibine teslim etmesi, yani edimini ifa etmiş olması gereklidir. Eldeki davada dosya kapsamına göre davalı yüklenicinin edimini ifa etmediği, ayıplı imalât yaptığı ve inşaatın depremde yıkılarak ortadan kalktığı ve bunun sonucu sözleşmede kararlaştırılan bağımsız bölümlere hak kazanmadığı anlaşılmaktadır....
Kademeli ferağ olanağı sunan sözleşmede belirtilen kademeye göre yüklenicinin veya yükleniciden temlik alan üçüncü kişinin tescil isteyebilmesi için sözleşmenin bitim süresinin geçmemiş olması gerekmektedir. Başka bir deyişle; sözleşmeye göre yüklenicinin edimini yerine getireceği tarihte, yüklenici henüz inşaatı sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun yerine getirememişse sözleşmenin kademeli ferağ olanağı tanıdığından söz edilerek tescil talebinde bulunulamaz. 5. Dava konusu taşınmaz davacı ... adına tapuda kayıtlıdır. Kayıt maliki İkbal ile yüklenici dava dışı Mustafa arasında 06.11.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yüklenici tarafından 25 No.lu bağımsız bölüm davalı ...'a temlik edilmiş ise de Hakan'ın bu temlike dayalı olarak davacı ... aleyhine Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava reddedilmiştir....
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir....