Şirket yönetim kurulunca yapılan batıl işlem sonucu ortak sayısının 101 'den 78'e düştüğü, 77 gerçek kişinin sermaye içindeki payının azalarak %30, 35 'e gerilediği şirket ortaklık payının ise 69,65'e yükseldiği bu işlemin mutlak butlanla batıl olduğu , batıl işlem sonucu yapılan 07.09.2019 tarihli genel kurulunda batıl olduğu sabit olup batıl işleme dayanılarak oluşturulan genel kurulun yok olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.Belirtilen eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dairemizce davacıların genel kurulun yok hükmünde olduğu yönündeki talebinin kabulü ile davalı şirketin 07.09.2019 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/525 Esas KARAR NO: 2022/77 DAVA: Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali DAVA TARİHİ: 24/08/2021 KARAR TARİHİ: 09/02/2022 MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN --------- DAVA DOSYASI DAVA: Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali DAVA TARİHİ: 03/09/2021 KARAR TARİHİ: 09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı ----- konutlarda kat mülkiyeti tesis edilmediği halde ----- açıkça aykırı olarak --- çokluğu ferdileşme kararı alındığını ve henüz karar imza edilmeden yangından mal kaçırırcasına------ açıkça aykırı olduğunu, yasal olarak tüm -------- edilmeden ferdileşmeye geçilemeyeceğini, ferdileşme kararının ancak ----Tarafından verilebiliceğini, ---- Ferdileşme işlemi başlatmasının mümkün olmadığını, davalı --- verilmiş bir ferdileşme kararı olmadını, --- mülkiyet sorunu giderilmeden ferdileşme yapılmaması...
nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine, davalı şirketin paylarının önceki duruma getirilmesine, karar verilmiştir....
Şube açma veya bu konuda yönetim kuruluna yetki verme, şubeleri birleştirme veya kapatma,” şeklinde hükümler içermektedir. Sendika Ana Tüzüğünün “Şubelerin Yetki Alanları” başlıklı 57.maddesinde ise "Şube yetki alanları genel merkez yönetim kurulu tarafından belirlenir" hükmünü içermektedir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun genel kurulların görev ve yetkilerini düzenleyen 11. maddesinin 8. bendinde “Şube açma veya bu konuda yönetim kuruluna yetki verme, şubeleri birleştirme veya kapatma” konularında genel kurulun yetkili olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında, genel kurul veya bu konuda yetki verdiği genel yönetim kurulu şube açma yetkisine sahiptir. O halde genel yönetim kurulu, genel kurulca verilen yetkiye dayanarak şube açabilecektir. Somut olayda sendika genel kurulu tarafından olağan genel kurulda, genel yönetim kuruluna “ Şubeler Açmak ” konusunda yetki ve görev verilmiştir. Genel Yönetim Kurulu da bu yetkiye dayanarak “......
batıl olduğunu, ancak buna rağmen kararın 12/01/2022 tarih 10493 sayılı T.Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını belirterek, 02/01/2019 tarihli 17 sayılı Genel Kurul Kararının ve 12/01/2022 tarih 2022- 02 sayılı genel kurul kararının butlan nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile işbu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı şirket davanın reddini istemiş, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, davalı şirketin ilk genel kurul toplantısı hariç tüm genel kurul toplantılarının iptali, yoklukla malul ve batıl olduğunun tespiti, davalı şirketin uğradığı zararlar nedeniyle eski yönetim kurulu üyeleri olan davalı ... ve...'ın sorumluluklarının tespiti ve tazmini ile davalı şirketin mal varlığının tespiti istemlerine ilişkindir. Somut olayda genel kurul kararların iptaline ilişkin dava açma sürelerinin geçtiğine ve davalı şirketin mal varlığının tespitine yönelik dava açmakta davacıların hukuki yararlarının bulunmadığına dair karar gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi'nin 2016/13709 Esas, 2018/6884 Karar ve 24/03/2016 tarihli ilamı ile;"(1) Dava, 31/10/2014 tarihli davalı anonim şirket genel kurulunda alınan 3 ve 5 nolu kararların iptali ve bu kararların alındığı genel kurulun toplanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 09/10/2014 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir....
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirket yönetim kurulu üyesiyken yönetim kurulu başkanı olan ... ile çıkan muaraza sonrasında Ticaret Sicil Gazetesinde şirket yönetiminden 11.04.2012 tarihli istifasına dair ilân edilmiş yönetim kurulu kararı ile karşılaştığını; müvekkilinin, istifasının söz konusu olmadığını; bu nedenle, davalı ... Ticaret A.Ş.’nin 11.04.2012 gün ve 2012/2-3 sayılı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde kısaca; yönetim kurulunun 11.04.2012 tarihinde usulüne uygun olarak toplanarak davacının istifasının kabulü ile yerine ...'nin atanmasına karar verdiğini; bu nedenle, davanın reddini, savunmuştur. DELİLLER : 1-İstifa dilekçesi, yönetim kurulu kararı, şirket kayıtları, 2-Ceza soruşturma dosyaları, 3-Tüm dosya münderecatı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Dava, davalı "... Pazarlama ve Ticaret A.Ş."...
ın ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğuna ilişkin karar aldığını, bu kararın altında müvekkilinin de toplantıya katıldığına ancak imzadan imtina ettiğine dair kayıt düşüldüğünü, oysa müvekkilinin böyle bir toplantıya katılmadığını, daha sonra da 28.01.2013 tarihinde yönetim kurulunun iki kişi ile toplanarak bazı kararlar aldığını, şirket anasözleşmesinin 12. maddesi uyarınca yönetim kurulu toplantı nisabının, yönetim kurulu üyelerinin yarısından 1 fazla olduğunu, bu durumda toplantı nisabının mecburen 3 kişi olması gerektiğini ve toplantı nisabı sağlanmadan alınan kararların batıl bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 31.12.2012 ve 28.01.2013 tarihli yönetim kurulu kararları ile 2013 yılında alınan tüm yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcileri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı şirket temsilcisinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafın alınan yönetim kurulu kararının kesin hükümsüzlükle batıl olduğunu yazılı delillerle kanıtlamasının mutlak anlamda zorunlu olduğu, buradan hareketle yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin bu aşamada dosyada yaklaşık anlamda ispata yarayacak delil olmadığı, talebin yargılamayı gerektiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....