WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kooperatif üyeliğinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    . - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı birliğin kurucu üyelerinden olduğunu, 28.01.2010 ila 07.01.2012 tarihleri arasında davalı birliğin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğünü, 07.01.2012 tarihli genel kurulda ibra edildiğini ve tekrar yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, 20.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin birlik üyeliğinin birliği zarara uğrattığı gerekçesiyle askıya alındığını, askıya alınma işleminin ....10.10.2012 tarih ... yevmiye no'lu ihtarnamesi ile bildirildiğini, müvekkilinin üyeliğinin askıya alındığı .... no'lu yönetim kurulu kararının usul ve yasaya ve birlik tüzüğüne aykırı olduğunu, yönetim kurulunun müvekkilinin üyeliğini askıya alma konusunda yetkisinin bulunmadığını, birlik tüzüğünün 10. maddesindeki hükmün yönetim kurulu üyeleri için geçerli bir düzenleme olmadığını, yönetim kurulunun yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin birlik üyeliğini askıya alamayacağını, yönetim kurulu, denetleme kurulu yada tasfiye kurulunda görevli olan...

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı birliğin kurucu üyelerinden olduğunu, 28.01.2010 ila 07.01.2012 tarihleri arasında davalı birliğin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğünü, 07.01.2012 tarihli genel kurulda ibra edildiğini ve tekrar yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, 20.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin birlik üyeliğinin birliği zarara uğrattığı gerekçesiyle askıya alındığını, askıya alınma işleminin ...Noterliğinin 10.10.2012 tarih 18064 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile bildirildiğini, müvekkilinin üyeliğinin askıya alındığı 146 no'lu yönetim kurulu kararının usul ve yasaya ve birlik tüzüğüne aykırı olduğunu, yönetim kurulunun müvekkilinin üyeliğini askıya alma konusunda yetkisinin bulunmadığını, birlik tüzüğünün 10. maddesindeki hükmün yönetim kurulu üyeleri için geçerli bir düzenleme olmadığını, yönetim kurulunun yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin birlik üyeliğini askıya alamayacağını, yönetim kurulu, denetleme kurulu yada tasfiye kurulunda...

        Ancak, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi burada bir ayrıma giderek özellikle şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca belirtmiştir. Somut olayda, davacı ... Spor Kulübü 1908 A.Ş. ile ilgisi olmadığını, ödeme emirlerinin tebliği ile yönetim kurulu üyesi olduğunu öğrendiğini, yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını ve 20.04.2010 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan karar altındaki imzanın kendine ait olmadığına ilişkin suç duyurusunda bulunması üzerine açılan ceza davasında, sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan ceza aldıkları anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden davacının 29.07.2008 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, devamında 11.03.2009 tarihli olağan genel kurul kararı ile de bir yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, kurumun 05.04.2021 tarihli yazısı ile ... Spor Kulübü 1908 A.Ş....

          Mahkemece, iddia ,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı kooperatif arasında üyelik sözleşmesi yapıldığı, üyeliğin karar defterine ve üye kayıt defterine kaydedildiği,davacının kooperatif banka hesabına daire bedelini yatırdığı, böylelikle davacının kooperatif üyesi olduğu gerekçesi ile davacının kooperatif üyeliğinin tespitine A Blok 2 no'lu dairenin ferdileştirme işlemleri sırasında davacı adına tahsis edilmesine ve tapuya tesciline karar verilmiştir. Dava; kooperatif üyeliğinin tespiti ile 3. kişilerin vaki müdahelenin önlenmesi talebine ilişkindir. 1- Davacının sadece üyeliğin tespiti talebinde bulunmasına rağmen mahkemece, davacının üyeliğinin tespiti ile beraber talep aşılarak dava konusu dairenin davacı adına tahsis ve tesciline de karar verilerek talebi aşması HUMK'nun 74....

            TV Elektronik Cihazlar Bilgisayar İletişim Araçları Tamircileri ve Malzemecileri Odasının üye kayıt defterinde tarih sırasının olduğu ve silinti kazıntı bulunmadığı halde, üye kayıt defterinin noter onayı olmadığı, davacının odaya üyeliğini destekleyen bir karar alınmadığı, üyeliğinin sona ermesine ilişkin de karar bulunmadığı gerekçeleri ile davacının oda kaydının geçersiz olduğuna karar verildiği, davacının 03.03.2009 tarihli tahsis talebinin (oda kaydı geçersiz kabul edildiğinden) 25 yıllık sigortalılık süresi dolmadığından reddedildiği, 28.05.2010 tarihli tahsis talebi üzerine 01.06.2010 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının ... TV Elektronik Cihazlar Bilgisayar İletişim Araçları Tamircileri ve Malzemecileri Odasının üye kayıt defterinin noter onayının olmaması, davacının üyeliğinin başlamasına ve sona ermesine ilişkin yönetim kurulu kararı alınmamış olması, oda kaydının geçersiz kabul edilmesini gerektirmez....

              vekili, müvekkilinin üyeliğinin usulüne uygun olduğunu halen devam ettiğini ve kooperatif ile aralarındaki işlemlerin yasal olduğunu savunmuştur. Davalı .... vekili de müvekkilinin üyeliğinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalıların üyeliklerine ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptalinin mahkemeden istenemeyeceği ve üyeliklere ilişkin yönetim kurulu kararlarının genel kurulca iptal edilmediği gerekçeleriyle diğer istemlerinin reddine, ancak kooperatifin konut amaçlı kurulmuş olması nedeniyle davalı ... ’un 16, 17 ve 18 numaralı taşınmazlara müdahalesinin önlenmesi isteminin kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                A.Ş.de yönetim kurulu üyeliğinin 09/05/2006 tarihinde başlayıp 26/05/2009 tarihinde sona erdiği, 2015/19023 takip nolu ödeme emrinin davacının yönetim kurulu üyesi olmadığı bir kısım dönemler yanında yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlere ilişkin borçların da olduğu (2009/1.,3.,4.,5. aylara ilişkin prim borçlarının toplamda 1632,92 TL asıl alacak 1.471,81 TL gecikme zammı), 2015/19024 takip nolu ödeme emrinin de davacının yönetim kurulu üyesi olmadığı bir kısım dönemler yanında yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlere ilişkin borçların da olduğu (2009/1.,3.,4.,5. aylara ilişkin prim borçlarının toplamda 141,99 TL asıl alacak 127,98 TL gecikme zammı) olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde bu dönemlere ilişkin tutarların hükümde eksik belirtilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

                  Davacının 26.11.2015 tarihinde olağan üstü genel kurul neticesinde, yönetim kurulu başkanvekili olarak seçildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 03.06.2016 tarih ve 9089 sayılı nüshasında ilan edilen, 18.05.2016 tarihli genel kurul kararı ile 19.05.2016 tarihli yönetim kurulu kararlarının incelenmesinde, davacının genel kurulda yönetim kurulu üyesi seçilmediği ve böylece 18.05.2016 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesi olmadığı ve Bolu Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10.04.2017 tarih ve 821 sayılı yazısında, davacının 04.12.2015 tarihinde başlayan yönetim kurulu üyeliğinin 24.05.2016 tarihinde sona erdiğinin belirtildiği belirgindir. Mahkemenin, davacının yönetim kurulunda bulunmadığı 2016/7. ay ve sonrası dönem yönünden, ödeme emrirlerinin iptali yerinde ise de, 2016/4. aya ilişkin Kurum alacağı yönünden prim borcunun doğduğu tarihte sorumlu olması gerekirken aksi kabul yerinde değildir....

                    Bu bilgiler çerçevesinde eldeki dava dosyası incelendiğinde öncelikle mahkemece, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dava dışı şirketin ortaklık yapısı belirlenmeli, anılan şirket içinde, şirket tüzelkişiliği olarak başka bir şirketin yönetim kurulu üyeliğinin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa ise tarihleri tespit edilmeli, bunun yanında davacının da şirket tüzel kişiliği olarak yönetim kurulunda yer alan şirketteki konumu belirlenmeli ve özellikle anılan şirkette yönetim kurulu üyeliğinin bulunup bulunmadığı hususu araştırılmalı, şayet davacının belirtilen şirkette yönetim kurulu üyesi olması halinde ise, davaya konu ödeme emirlerinin dönemi de dikkate alınarak sorumlu olabileceği hususu dikkate alınmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu