"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı derneğe ait üye kayıt defteri ve yönetim kurulu karar defteri ilgili dernekten istenerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı dernek temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı derneğe ait, tüzük ile üye kayıt ve yönetim kurulu karar defterlerinin ilgili dernekten istenerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
5. bendi gereğince, olağan genel kurul toplantısının 2 defa üst üste yapılmaması halinde sulh hakimliğinden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitinin istenebileceğini, bu nedenle TMK 87/5 maddesine göre davalı derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitine ve tasfiye işlemlerinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın seçildiği, yedek üye olarak ..., ... ve ...'ın seçildiği, ilgili kişilerin Kooperatifler Kanunu Ek Madde 3/3 gereği yönetim kurulu üyesi olamayacağı, ilgili maddede yönetim kurulu üyelerinin eş, 2. Derece dahil kan ve kayın hısımları ile birlikte yönetim kurulu üyesi olamayacağın belirtildiği, dava konusu genel kurul kararı ile yönetim kuruluna seçilenlerin 1. derece ve 2. dereceden akraba oldukları, ... ile ... ve ...'ın anne-oğul, anne- kız olduğu, ...'ın amcaları olduğu, yönetim kurulunda birlikte bulunmalarının kanuna aykırı olduğu, Denetim Kurulu üyesi olarak seçilen üyelerin ... ayırt etme gücüne etki edecek hastalığı sebebi ile mahkeme kararıyla kısıtlı olduğu ve kendisine vasi atanmış olduğu, ...'ın da aynı durumda olup, ... ile Yönetim Kurulu üyeleri arasında Kooperatifler Kanunu ek madde 3/3'e aykırı olacak şekilde akrabalık ilişkisi bulunduğu, bir diğer Denetim Kurulu üyesi olan ...'...
Mahkemenin 2009/11 değişik iş sayılı dosyasında, davacının 15.11.2002 tarihinde kooperatif üyeliğinin terkin edildiği, 18.04.2002 tarihli genel kurula katıldığı, 2004 yılına ait genel kurula ise katılmadığı tespit edilmiş ve tespit raporu davacı vekiline 28.04.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tespit dosyasında, ihraca ilişkin yönetim kurulu kararı da bulunmaktadır. Dava ise 13.12.2010 tarihinde açılmıştır....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
TV Elektronik Cihazlar Bilgisayar İletişim Araçları Tamircileri ve Malzemecileri Odasının üye kayıt defterinin noter onayının olmaması, davacının üyeliğinin başlamasına ve sona ermesine ilişkin yönetim kurulu kararı alınmamış olması, oda kaydının geçersiz kabul edilmesini gerektirmez. Yönetim kurulu kararının olmaması, üye kayıt defterinde noter onayının bulunmayışı, davacının oda kaydının sahteliğini kanıtlamak için yeterli olmadığından, davacının, silinti kazıntı olmayan sahteliği kanıtlanamayan oda kaydının geçerli kabul edilmesi ve bu oda kaydına göre yeniden belirlenecek sigortalılık sürelerine göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin 31.10.2008 tarihli yönetim kurulu toplantısına katılmak için toplantı salonunda hazır olduğunu, ancak kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...
Derneğin fesih veya kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin davaların aleyhine hüküm verilecek olan dernek tüzel kişiliğinin hasım gösterilerek açılması, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün derneği temsil yetkisi bulunan yönetim kurulu başkan ve üyelerine tebliği, dernek temsilcilerinin huzuru ile davanın yürütülmesi, hükmün de dernek hakkında verilmesi, kararın dernek adına temsilcilerine tebliğe çıkartılması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki dava, dernek davalı gösterilerek açılmamış, eski kurucu ortaklardan ve yönetim kurulu üyelerinden bir tanesi davalı gösterilmiş ise de, açılan davada ilgili derneğin yönetim kurulunun başkan ve tüm üyelerinin tamamının davalı olarak gösterilmediği de nazara alındığında açılan davanın dernek aleyhine açıldığının kabulüne imkan ve olanak bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Öte yandan Usul Hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği açıktır....