Sulh Hukuk ve ...3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, anneleri hayatta olan küçüklere vasi atanması istemine ilişkindir. ...1. Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüklerin annelerinin sağ olduğu ve velayet düzenlenebilecekken vasi atanmasına yer olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...3. Aile Mahkemesi ise, velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın ve daha önce bu yönde verilmiş bir kararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, küçüklerin evlilik birliği içinde doğduğu, ancak anne ve babalarının boşandığı, velayet verilen babanın öldüğü ve annenin hayatta olduğu anlaşılmaktadır....
Dava dilekçesinde davacı, annesinin 2019 yılında vefat ettiğini, babasının yeni bir evlilik yaptığını 2010 doğumlu kardeşi yaşı küçük T4 kendisinde kaldığını, kardeşinin eğitim sağlık, resmi kurumlardaki işlerini takip için vasi atanması istendiğine göre, bu istem vasi atanması yanında velayetin kaldırılması talebini de içermektedir. Velayet kaldırılmadan vasi atanamaz. Vasi tayininde görev Sulh Hukuk (vesayet makamına) Mahkemesi'nin, velayetin kaldırılması ise Aile Mahkemesi'nin görevi içerisindedir. Ancak hasımsız olarak açılan davada her iki davanın bir arada açıldığı da söylenemez. Bu durumda davanın kendisinde açıldığı mahkemece, davacı tarafa Aile Mahkemesi'nde hasımlı velayetin kaldırılması davası açmak için kesin süre verilmesi, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucunun beklenmesi, dava açılmaz ise velayet kaldırılmadan vasi atanamayacağından vasi atanmasına ilişkin bu davanın reddi olmalıdır....
Başsavcılığının davanamesi ile Aile Mahkemesinde açılan velayet görevini yerine getiremeyen anne - baba hakkında velayetin kaldırılması ve küçüklere vasi tayini istemine ilişkindir. T.M.Y.'nın 346 - 348. maddelerinde düzenlenen uyuşmazlıklarda, velayet görevini yerine getirmeyen anne-babanın her ikisinden velayetin kaldırılacağı ve çocuğa vasi tayin edileceği hüküm altına alınmıştır. Davanın, 5395 Sayılı Yasadan kaynaklanan tedbir istemi olmadığı, T.M.Y.'nın 346. vd. maddelerinde düzenlenen ve T.M.Y.'nın 2. kitabında yer alan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 1.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, -Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, -Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. -Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. "(TMK madde 348). Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK madde 349). Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Her yönün hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir....
Bu durumda, çocuk velisiz kalmış, çocuğun babası da velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir. Çocuğun fiilen dede ve anneanne yanında kaldığı, çocuk hakkında vasi tayini davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Velayete ilişkin bu dava çocuğu ilgilendirmektedir. Velayet sahibi anne öldüğüne göre, çocuk yasal temsilden yoksun kalmıştır. Bu durumda, davada çocuğa temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir (ÇHK.Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/1). Öyleyse çocuğu bu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için yetkili vesayet makamına yazı yazılarak kayyım atanması sağlanmalı, atanan kayyım davaya dahil edilerek, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden, eksik taraf teşkili ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Sulh Hukuk ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK'nın 404. maddesi uyarınca velayet kendisine bırakılan veliden velayetin kaldırılması nedeniyle küçüğe vasi tayini istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlı adayı küçüklerin yerleşim yeri adresinin ...mahallesi ...sokak ...olduğu;... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Vasi tayini istemine ilişkin davada, ... Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, küçüğe vasi atanması istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün annesinin sağ olduğu ve velayetinin anneye verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ise davanın vasi tayinine ilişkin olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medenî Kanununun 337. maddesinin birinci fıkrası, “Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.”...
olan Gökşen, Nisa ve Herdem AKBAŞ'a müvekkilinin vasi olarak atanmasını talep ve dava etmiştir....
olan Gökşen, Nisa ve Herdem AKBAŞ'a müvekkilinin vasi olarak atanmasını talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi ise,TMK.’nun 336/2. maddesinin ana ve babanın evli olduğu dönemle ilgili olduğunu, TMK’nun 404/1. maddesi uyarınca velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı hükmü uyarınca görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Küçük ...'nin babası ve annesi boşanmışlar, velayet anneye verilmiştir. Velayet sahibi annenin ölmesi üzerine çocuğun babası, küçüğe kendisinin vasi tayin edilmesi için dava açmıştır. Velayet sahibi annenin ölmesi ile velayet kendiliğinden sağ olan babaya geçmez. Velayetin verilebileceği ana veya babadan birinin hayatta olması halinde koşullar mevcutsa, öncelikli olan küçüğün velayet altına alınmasıdır. Ancak velayetin verilmesi uygun değilse küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Küçüğün sağ olan babasının isteği “velayetin kendisine tevdii” niteliğindedir. Bu isteğin esası hakkında inceleme yapma ve karar verme görevi ise Aile Mahkemesine aittir....