"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, davacı tarafından ise katılma yoluyla tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyizinin incelenmesine gelince; Tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarından sonra davacı tarafından açılan davada velayetin değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, kişisel ilişkinin ise yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin değiştirilmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalının yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer mahkemesi olan Bakırköy 6. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından 23.02.210 doğumlu Melisa'nın velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalıların 06.07.2009 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, velayetinin düzenlenmesi talep edilen Melisa'nın ise 23.02.2010 tarihinde doğduğu anlaşılmaktadır. Melisa evlilik birliğinin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğduğuna göre, Türk Medeni Kanununun 287/2. maddesi gereğince evlilik içinde doğmuş sayılır. Bu nedenle çocuğun velayeti boşanma kararı nedeniyle askıdadır....
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, davacı kadın boşanma davası açmakta ve ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat etmiştir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve davacı kadın ayrı yaşamada haklı olduğuna göre, davacı kadının boşanma davası ile tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi davalarının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6.Aile ve ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava ,velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. ... 6. Aile Mahkemesince, ... Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 27/01/2017 tarihli araştırma yazısında; müşterek çocuk ...'un "... Mahallesi ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, dava dilekçesinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleştiğini ve Türkiye’de tanındığını, boşanma kararında müşterek çocuğun velayetine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, çocuğun babası yanında olup kendisine gösterilmediğini belirterek velayetin kendisine verilmesi suretiyle velayetin düzenlenmesini istemiştir. İşbu davadan sonra davalı baba tarafından 15.07.2013 tarihinde ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması davası açıldığı, mahkemece ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Velayetinin düzenlenmesi istenilen müşterek çocuklardan, 29.11.1994 doğumlu ... karar tarihinden önce 29.11.2012 tarihinde ergin olduğu anlaşılmaktadır. ... yönünden, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirmiştir. 2-Taraflar, 02.09.2006 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme ilamıyla boşanmışlar, boşanma kararı Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.04.2008 tarihinde kesinleşen ilamıyla tanınmıştır. Tanınmasına karar verilen yabancı mahkeme ilamında,boşanmadan sonra da müşterek çocuklar üzerinde müşterek velayet hakkının devam edeceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Birecik Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava , velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir....
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin değiştirilmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer mahkemesi olan ..... Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; ..... Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamı ve davacının istinaf talebi değerlendirildiğinde; tarafların 25/07/2016 tarihinde açılıp, 20/10/2016 tarihinde verilen, ancak, karar tebliği geç alındığından 01/12/2020 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı uyarınca boşandıkları, boşanma davasında verilen karar tarihinde müşterek çocuk olarak nüfusta kayıtlı bulunan 2013 doğumlu Yasir Yağız için velayet düzenlenmesi ve iştirak nafakası konusunda karar verildiği, boşanma davasından sonra tarafların tekrar birlikte yaşaması sebebiyle doğup, nüfusa tescil edilen 15/11/2019 doğumlu müşterek çocuk Ömer Ali yönünden velayet düzenlemesi bulunmadığı, velayetin askıda kaldığı, bu amaçla eldeki davanın açıldığı, mahkemece velayetin anneye verilmesine karar verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulduğu, çocuk için dava tarihinden itibaren 400 TL tedbir, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktarda iştirak nafakasına hükmedildiği, velayet düzenlemesi yönünden yerel mahkeme kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği, mahkemece...