"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı baba ile müşterek çocuk 2007 doğumlu Nehir arasında, her yıl Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin , yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişkinin ise başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişki, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hüküm açık ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır (HMK.md.297). Kişisel ilişki gün ve sürelerinin hükümde açıkça gösterilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Babanın nerede olduğunun bilinmediği, çocuk ile aradan geçen yıllara rağmen görüşmediği göz önüne alınarak davalı-karşı davacı T3 ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun eğitim, psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimi açısından yararlı olacağı gerekçesiyle çocuk ile davalı arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, erkeğin velayetin değiştirilmesine yönelik davanın ise reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının soyut gerekçelerle bu davayı açtığını, bu husus araştırılmadan ve müvekkil babayla görüşülmeden bu şekilde karar vermesinin hatalı olduğunu, annenin çocuğu göstermediğini, Elazığ 2. İcra Dairesi’nin 2019/4226 e. sayılı dosyadan da durumun anlaşıldığını belirterek kişisel ilişkinin kaldırılması yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....
Dosya kapsamında alınan uzman raporları, tarafların Haziran 2016 yılından beri ayrı yaşadıkları, taraflar fiilen ayrı yaşamaya başladıklarından beri müşterek çocuğun anne yanında yaşadığı, kurulu düzeni olduğu, velayetin anneye verilmesine engel bir durum bulunmadığı, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı dikkate alındığında velayetin anneye verilmesi, küçüğün menfaatine olmakla velayetin anneye verilmesi doğrudur. Bu haliyle davalı erkeğin velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, açıklanan özellikler yanında mümkün oldukça çocuğun alıştığı ortamın değiştirilmemesine, kardeşlerin ayrılmamasına özen gösterilmeli, velayetin verileceği taraf yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olup olmayacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delil olup olmadığı veya hemen meydana gelecek tehlikenin varlığının ispat edilip edilemediği ve maddi durumun iyiliğinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği hususu da mutlaka değerlendirilmelidir," ilkeleri benimsenmiştir....
Belirtilmelidir ki, velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; boşanma davasından sonra velayet sahibi babanın velayet görevini yerine getirmediği, ihmal ettiği ve velayetin değiştirilmesi şartlarının oluştuğu (TMK md. 183, 349) kanıtlanamamıştır....
Şahsi ilişkinin güçleşmesi de tek başına velayetin değiştirilmesi için bir sebep kabul edilemez. Yine anne yada babanın evlenmesi dahi tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep olmayacağı bilinmektedir. Davacı çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkiyi annenin kısıtladığını ileri sürmüş ise de bu iddiasına da ispat edemediği anlaşılmaktadır. Davacının ıslah yolu ile ortak velayet istemiştir....
anneye verilmesinin doğru olduğu, talep olmasa bile iştirak nafakası takdirinin doğru ve yerinde olduğu, baba ile şahsi ilişki kurulmasının doğru ve yerinde olduğu, ancak cezaevinde bulunan baba ile çocuklar arasında kurulan şahsi ilişkinin süresinin fazla olduğu, velayetin eki niteliğinde olan kişisel ilişkinin de kamu düzenini ilgilendirmesi gözetilerek re'sen çocuklar ile babası arasında infazı kabil olacak şekilde yeniden kişisel ilişki tesisine, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, davacının temyizi üzerine, Dairemizin 28.11.2016 tarihli kararı ile "Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir ” şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir....