Asıl dava, boşanma sonrasında velayeti anneye verilen ortak çocuk Barış Efe ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, birleşen dava, küçüğün velayetinin değiştirilmesi davasıdır. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenindendir. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....
Aile Mahkemesi'nin 16/06/2020 tarih, 2019/337 Esas 2020/240 Karar sayılı ilamında özet ile; davacının velayetin değiştirilmesi ve ortak velayet talebinin reddine, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile, davacı T1 ile müşterek çocuk Zerda Demirci arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına, davacının nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, davalı lehine, davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, verilen kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça İstinaf Kanun Yoluna başvurulmadığı, yasal süresi içerisince davacı tarafça istinaf kanın yoluna başvurulduğu anlaşılmış, davacı vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen karar da velayetin değiştirilmesi ve nafakaların kaldırılması talebinin reddi ilişkin kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının yaşadığı ortamın müşterek çocuğun yaşadığı ortamın uygun olmadığı, davalı annenin 72 yaşında annesi ve iki erkek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının, davanın reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden harcı verilerek usulüne uygun açtığı karşı davası veya birleştirilen davası yoktur. Davası varmış gibi çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin genişletilmesi yönünde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Arttırılması-Tedbir Kararının Kaldırılması-İştirak Nafakasının Yeniden Düzenlenmesi-Sağlık ve Eğitim Giderlerine Katkının Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 02.03.2015 gün ve 20264-3148 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
arkadaşı olarak tanıştırdığını, bu şahsın çocuklara pahalı telefon tablet ve play station aldığını, davacının gayri ahlaki yaşam tarzı ve yalanlarının ortaya çıkması nedeniyle mahkemenin belirlediği görüş gününde babasının Beylikdüzündeki evinde görebileceğini davacıya iletince davacının kışkırtması ile yeni eşinin kendisine saldırdığını, çocuğun hasta olduğu gün icra kanalıyla çocuğu almaya kalkıştığını, mahkeme kararında kişisel ilişki günlerinde her zaman esnek davrandığını ancak son yaşanan olaylarda artık çocukların gelişim ve ruhsal sağlıkları da dikkate alınarak geceleri yatılı kalmaksızın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile anne ile çocuklar arasında kişisel ilişkinin gece yatılı kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise velayetin değiştirilmesi olmadığı taktirde kişisel ilişkinin artırılması talebine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ilk derece mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, İştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.03.2017 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
Dosya kapsamından çocuğun velayetinin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir hal görülmemiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi de her zaman istenebilir....