WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çıplak resimlerinin sosyal medyada yayınladığını ve çeşitli erkeklerle yazışmaların olduğunu gördüğünü, çocuk hakkında 5395 sayılı yasa uyarınca tedbir kararı verilmesini, çocuğun tedbiren müvekkiline teslim edilmesini, mahkemece uygun görülmesi halinde çocuğa kayyım atanmasını, velayet sahibi anne ve cinsel istismarda bulunan Cem Taşlı hakkında resen suç duyurusunda bulunulmasını, velayetin anneden alınarak müvekkiline verilmesini,karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Sulh Hukuk Mahkemesince ise kendisine kayyım atanması istenilen küçüğün her ne kadar nüfusa kayıtlı olduğu yer ... ili, ... ilçesi, ... köyü ise de mahkememizce yapılan kolluk araştırmasına göre ...ve ...'dan olma ...'ın ... köyünde ikamet etmediği, ... sınırlarında ikamet etmediği anlaşılmış, ...'ın annesi ...'un MERNİS adresinin "Koşuyolu Mah. Katip Salih Sok. No:10 iç kapı No:3 .../..." olduğu ve küçük ...'ın velayetinin annesinde olduğu, velayet altındaki çocukların ikametgahının velilerinin ikametgah adresi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde "Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atar. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa..." hükmü; 431. maddesinde ise "Vasinin atanması usûlüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmü getirilmiştir....

    Vasi tayini istenilen küçüğün annesi 01.01.1999 doğumlu olup vasi atanması istenilen tarihte ergin olmadığından, ... Nüfus Müdürlügü tarafından küçüğün TMK’nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması istemiyle ihbarda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Çocuk, annesi ...'nın evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 22.06.2016 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 337. maddesinde evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı; ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır (TMK.md.337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın çocuğun velayetini alma hakkı mevcuttur. Yani mahkeme hükmü olmaksızın tanıma ile velayet hakkı doğrudan babaya geçmemektedir....

      Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, küçüğe, vasi atanması istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün babasının hayatta olduğu, velayetin babaya verilip verilmeyeceğinin takdirinin aile mahkemesinin görevine girdiği, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise, küçüğün annesinin ölümü ile evlilik dışı doğan ve babası tarafından tanınan çocuğun velayetinin doğrudan babaya geçmeyeceği gerekçesi ile, karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun 337. maddesinin birinci fıkrası, “Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir.”...

        Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kanun gereği velayet annede olduğundan davacının velayetin değiştirilmesi yönündeki talebinde hukuki yarar bulunmadığını, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğini, çocuğa babayı kötülediğini, maddi karşılık karşısında baba ile çocuğu görüştürdüğünü, velayet görevini kötüye kullandığını, küçücük çocuğu sigara almaya gönderdiğini, ortak velayet düzenlenmesi gerektiğini, davacının amacının maddi menfaat elde etmek olduğunu belirterek davacının velayete ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine aksi kanaatte ortak velayet düzenlenmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yaşı itibariyle verile nafaka yeterli olduğundan iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, küçüğün babaannesi tarafından davalı babaya karşı açılmıştır. 05.11.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile küçüğün velayeti davalı babaya bırakılmıştır. Dava, küçük üzerindeki velayetin kaldırılmasına ilişkin olduğuna göre velayet kendisine bırakılmayan anneye husumetin yöneltilmesi gerektiği düşünülmeden, hukuki dinlenilme hakkına engel olacak şekilde (HMK m. 27) eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Davada, davalı baba, anne ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....

          a-)"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, Davalı-birleşen davacının birleşen davasındaki velayet ile ilgili talebi iddia edilen maddi vakıaların ağırlığı,sürekliliği ve niteliği,görülen ceza yargılamaları,tanık beyanlarına göre velayetin değiştirilmesi değil velayetin kaldırılması niteliğindedir. Dolayısıyla anne ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığının kabulü zorunludur....

          Dava, davacı ve ilk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirilmişse de, dava dilekçesindeki açıklamalardan davanın velayetin kaldırılması istemine ilişkin olduğu açık olup amca tarafından anneye karşı açılmıştır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. İlk derece mahkemesince SİR raporu alınmadığı görülmekle, davacı, davalı ve çocuklarla da görüşülerek ve çocukların bulunduğu ortam incelenerek velayet konusunda sir raporu alınması gerekmektedir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir....

          TMK'nın 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Vesayet işlerinde yetki TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir" şeklindedir. Temsil kayyımı atanmasında yetkili mahkeme TMK'nın 430/1. maddesinde; "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır" şeklinde belirtilmiştir. Kayyım atanmasına ilişkin davada kesin yetki söz konusu olup, bu yön kamu düzenine ilişkindir. TMK'nın 21. maddesine göre ise velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. Dosya kapsamından, velayet altında bulunan küçüklerin yerleşim yeri adresinin dava tarihi itibariyle ......

            Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Dava, kurum tarafından ana ve babaya karşı açılmış, dava sırasında çocuk bir şahıs veya kurum aracılığıyla temsil edilmemiştir. Davada, velayet sahibi ana ve baba ile çocuk arasında menfaat çatışması vardır. Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 18/01/2018 tarih, 2017/6883 E. 2018/788 K.sayılı ilamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/05/2018 tarih, 2017/2- 1587 E. 2018/1147 K.sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerin toplanıp, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....

            UYAP Entegrasyonu