AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2019/407 E 2020/282 K DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Kaldırılması) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/07/2024 NUMARASI: 2024/483 2024/549 DAVANIN KONUSU: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 4....
TMK'nın 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Vesayet işlerinde yetki TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." şeklindedir. Temsil kayyımı atanmasında yetkili mahkeme TMK'nın 430/1. maddesinde; "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır." şeklinde belirtilmiştir. Kayyım atanmasına ilişkin davada kesin yetki söz konusu olup, bu yön kamu düzenine ilişkindir. TMK'nın 21. maddesine göre ise velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. Dosya kapsamından, Bursa 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Vasi atanması istemiyle açılan davada Edremit Sulh Hukuk ile Edremit 1. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan, babası tarafından henüz tanınmayan çocuğa vasi atanması istemine ilişkindir. Edremit Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün alınan nüfus kaydında annesi ...'un sağ olduğu ve vasi tayininden önce velayet hususunun incelenmesi gerektiğinden aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Edremit 1....
Türk Medeni Kanununun 337. maddesine göre evlilik dışı doğan çocuğun velayet hakkı anneye aittir. Anne küçük, kısıtlı veya ölmüş veya velayet kendisinden alınmışsa hakim çocuğun menfaatine göre çocuğa bir vasi atar veya velayeti babaya verir. Somut olaya gelince;.....ın annesi 11.7.1998 doğumlu ... dava tarihinde küçüktür. Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğundan, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur. Aslolan velayet olduğuna göre, davanın babaya ihbar edilmesi, beyanının alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, bu sırada annenin reşit hale gelip gelmediğinin denetlenerek bu hususun gözönünde bulundurulması, velayetin baba tarafından talep edilmediği, annenin de reşit hale gelmediğinin tespiti halinde, işin esası incelenerek çocuğa vasi atanması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Soybağı kurulmayan babaya velayetin verilmesi sözkonusu olamayacağına göre, küçüğe vasi atanması hususundaki uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesi gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2022 NUMARASI : 2020/64 ESAS 2022/583 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara Kayyım Musa Yıldırım tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; davalı ile Sivas 2. Aİle Mahkemesinin 06/09/2018 tarih ve 2018/1 Esas 2018/444 Karar sayılı kararıyla boşandıkları, davalının kendisini tehdit etmesi nedeniyle müşterek T8 babaya verildiğini, çocuğun vasilik davasının reddi ile tarafına geçici olarak verilen velayetinin tarafına verilmesini istediği gerekçeleri ile velayetin değiştirilmesini talep ettiği görülmüştür....
Davacı baba tarafından velayetin kendisine verilmesi istemiyle açılan dava mahkemece kabul edilmiştir. Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalan eşe geçer. Boşanma kararıyla velayet kendisine verilen tarafın ölümü halinde velayet sağ kalan ebeveyne kendiliğinden geçmez. O halde, çocuğun haklarının gözetilip korunması ve temsili için Türk Medeni Kanununun 426. maddesi gereğince çocuğa kayyım tayini için ihbarda bulunup, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Zira; çocuklar hakkında verilen koruma kararlarının kaldırılıp kaldırılmadığının, halen çocukların bakım ve geçimlerinin kim tarafından ne şekilde gerçekleştirildiğinin araştırılması, eğer kurumda kalmaya devam ediyor iseler buna ilişkin dayanak belge ve mahkeme dosyalarının getirtilmesi, mahkemece velayetin kaldırılması kanaatine varıldığına göre öncelikle çocukları bu davada temsil etmek üzere kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya katılımı yönünde imkan tanınması, velayet ve kişisel ilişki hususlarında bildireceği deliller olur ise toplanması, gerekirse velayet ve kişisel ilişki konularında uzman heyetinden ya da tam teşekküllü bir sağlık kuruluşundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davaların çocukla kişisel ilişki kurulması, velayetin değiştirilmesi ile iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin karşılıklı davalar olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17/2- 2486 esas, 18/1148 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere bir davada yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatışıyor ise bu durumda küçüğe temsil kayyım atanması zorunludur. Temsil kayyımı atanmaksızın menfaat çatışması içerisinde yapılan hukuki işlemler kesin hükümsüzdür....