devamına, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 200'er TL tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesinden sonra 300'er TL'ye çıkartılarak iştirak nafakası olarak devamına, davacı-davalı lehine 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen dava yönünden davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayet, şahsi görüş, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, birleşen dosyada davalı tarafın maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden asıl davada karar verildiğinden birleşen dosya yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada davalı birleşen dosyada davacı T3 kusur durumu nazara alınarak maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2019/404 Esas ve 2022/221 Karar sayılı kararının kusura ilişkin gerekçesinin DÜZELTİLMESİNE, "boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun TESPİTİNE," 2- Davalı-k.davacı kadının, kendi boşanma davasının reddine, koca lehine hükmedilen tazminatlara, müşterek çocuk Asminarya’nın velayetinin babaya tevdiine, iştirak nafakası miktarına, yoksulluk nafakası isteminin reddine yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, Midyat 1....
O halde, mahkemece yapılacak iş, davacının kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakası ile indirilmesini talep ettiği iştirak nafakasının bir yıllık miktarı üzerinden nispi harcı tamamlattırıp sonucu itibariyle bu talepler hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.04.2016 (Çrş.)...
ödenmesine, diğer çocuk Batuhan’ın velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacının iştirak nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 7.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminat ödenmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175) Somut olayda ilk derece mahkemesince verilen 02/04/2019 tarihli karar ile kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, bunun istinafa konu edilmediği halde ilk derece mahkemesince yeniden verilen 08/03/2022 tarihli karar ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış olup, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş, kaldı ki; toplanan delillerle yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte sigortalı olarak çalışan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının da oluşmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince de kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
Bir başkasıyla birlikte yaşayan kadının yoksulluk nafakası talebi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup dürüstlük kuralına da aykırıdır (MK. md.2). Bu sebeple hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerektiğin düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
davacı ve müşterek çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak- yoksulluk nafakası miktarları makul bulunduğundan davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 250/300 TL tedbir/iştirak nafakası,300/350 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı, gelen yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemenin kusur tespitinin hatalı olduğu ve boşanma kararının kaldırılması gerektiği, velayetin anneye verilmesinin yerinde olmadığı, kadın eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yanlış olduğunu ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Babalığın Tespiti-Yoksulluk Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2019 (Çrş.)...
Somut olayda;Davalının gerek dava süreci gerek boşanma sonrası müşterek çocuğun bakım ve geçimine katkıda bulunma yükümlülüğü bulunmakla çocuk için tedbir ve iştirak nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği,11.12.2019 tarihli ara karar ile çocuk için hükmedilen aylık 200 TL.tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına,paranın alım gücüne ihtiyaç ve gelirlere,nafakanın niteliğine,TMK 4 ncü maddesine göre fazla olmadığı, 03.04.2005 doğumlu olan çocuğun istinaf başvurusu sonrası reşit olduğu,böylece velayet ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunun konusunun kalmadığı,ancak istinaf başvurusunun bu sebepler yönünden başlangıçta haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği,gerek uzman raporu içeriği,gerek çocuğun beyanları ve alıştığı ortam dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinde ve baba ile belirtilen şekilde kişisel ilişki tesisinde karar tarihi itibarı ile isabetsizlik bulunmadığı gibi belirlenen iştirak nafakasının da yukarıda tedbir nafakası bölümünde...