, mahkeme ilamında gerekli düzenlemenin yapılmasına, C-Müşterek çocuğa yönelik velayet ile tedbir ve iştirak nafakası yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir....
Davalı vekili 22/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir ksururunun bulunmadığını, bu nedenle öncelikle davanın reddine, müvekkili için aylık 2.000 TL tedbir nafakası takdirine, boşanmaya karar verilmesi halinde takdir edilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası takdirine, takdir edilen nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, müvekkili için 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, davalı vekilinin taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakasını isteyemez. Somut olayda, davalı taraf, müşterek çocuk........'nın velayetinin her ne kadar davacıya verilmiş ise de çocuğun kendisi yanında kaldığını ve eğitimine.... ilinde devam ettiğini ileri sürmektedir. Davacı dava dilekçesinde de maddi imkansızlıklar nadeniyle........yı geçici olarak davalı babası yanına bıraktığını belirtmiştir. Ne var ki mahkemece; bu hususta bir araştırma yapılmadan müşterek çocuk........ yönünden nafaka artırımına karar verilmiştir. O halde mahkemece, müşterek çocuk........'...
Hukuk Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli 2021/7263 Esas, 2021/8745 sayılı kararı ile " davalı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır....
Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davacının iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.04.2011(Pzt)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2013 (Per.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Bozmaya uyulduktan sonra davacı-davalı (koca)'nın “atipik psikoz” rahatsızlığı sebebiyle hukuki ehliyetinin kısıtlanmış olması, yoksulluk nafakası ile ilgili sorumluluğunda etkili değildir. Çünkü yoksulluk nafakasını tayinde, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK. m. 175/2) Bu nafakayı talep edenin kusurunun daha ağır olmaması yeterlidir. Bu husus da, uyulan bozma kararıyla tespit edildiğine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş olan kadın yararına, kocanın mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmelidir. Bu yön nazara alınmadan “kısıtlanmış olması sebebiyle kocaya kusur izafe edilemeyeceğinden” bahisle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına açıklanan sebeple katılamıyorum. ......
DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı lehine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....