, anneannesinin çocuğa "ağzını burnunu kırarım" şeklinde bağırmalarının olduğunun mevcut olduğunu, çocuğun 10 yaşında olup bu durumdan olumsuz etkileneceğini,davalının velayetten kaynaklı görevlerini savsakladığını,üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini,çocuğu anneannesinin insafına bıraktığını,velayet görevini ihlal ettiğini, bu nedenlerle ortak velayetin kaldırılmasına, velayetin öncelikle tedbiren, nihai kararın verilmesi ile birlikte kesin olarak babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Velayetin ortak kullanılması için bu konuda taraflar arasında çekişme olmamasının gerektiği, taraflar arasında çekişme yaşanması nedeniyle ortak velayet kararı verilmesi gerektiğine yönelik erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2022/70 ESAS 2023/77 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yurtdışında boşandıklarını, velayetin ortak verildiğini, davacının çocukların resmi işlemlerin yaptırırken zorluk çektiğini ve yaptıramadığını, davalının boşandıktan sonra kendisine başka bir hayat kurduğunu, maddi ve manevi çocukları ile ilgilenmediğini belirterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar adına ayrı ayrı olmak üzere 1.500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından velayet, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, velayet, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece boşanma kararıyla birlikte, tarafların ortak çocukları olan Nisan'ın velayeti anneye 03.09.2001 doğumlu ...’un velayeti davalı babaya verilmiştir. Velayet tercihi konusunda ...'un davacı babayı tercih ettiği görülmüştür. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır....
İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine davalı babanın katkıda bulunmadığı iddiasıyla iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan davacı vekili tarafından çocuktan alınan vekaletname ile taraf teşkili sağlanmış; 14.04.2014 tarihli dilekçeyle önceki iddialar tekrar edilerek aylık 2.500 TL iştirak nafakası istenilmiştir....
(TMK'nun 169.maddesi) Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Elif Kiraz lehine tedbir nafakası verilmesi ve miktarında yanlışlık bulunmamıştır. Müşterek çocuklardan Burak'ın velayetinin babaya verilmesine karar verildiğinden anne yanında bulunduğu süreç için Burak lehine verilen tedbir nafakası miktarında yanlışlık bulunmamış ve verilen tedbir nafakasının müşterek çocuk Burak'ın babaya teslim tarihine kadar devam etmesine karar vermek gerekmiştir. TMK 169 gereğince tedbir nafakası dava süresi boyunca her zaman talep edilebileceğinden davalı kadın lehine tedbir nafakası verilmesinde ve miktarında isabetsizlik bulunmamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf ,kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Davalı taraf dilekçeler aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış ve ön inceleme duruşmasında tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....
Aynı maddenin 2. bendi de "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." hükmünü içermektedir. Somut olayda, nafaka lehtarı küçüğün 15/01/2011 tarihinde 18 yaşını tamamlayıp reşit olması nedeniyle, o tarihte iştirak nafakası kendiliğinden kalkar. Zira Medeni Kanun'un 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası velayetin devam ettiği süre ile sınırlıdır. Reşit olan kısıtlı velisi tarafından Medeni Kanun'un 364. maddesi gereğince, açılacak bir dava ile yardım nafakasına mahkemesince hükmedilebilir. İştirak nafakasının yorum yolu ile sürdürülmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde, Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....
O halde, velayetin davalı (anneye) bırakılması gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakası konusunda yeniden hüküm tesis edileceğinden davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30.06.2015 (Salı)...
Olayımızda davalı dededen yardım nafakası talep edilmekte olup, çocuk Selvi 2018 doğumlu olup ergin değildir, velayet altında olduğundan tedbir ve iştirak nafakası verilebilir. İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2018/230 esas 2018/235 karar ile çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiştir ve nafaka yükümlüsü baba sağdır, davacı küçük yardım nafakası şartlarını taşımamaktadır. " gerekçesi ile; "Davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yardım nafakası istemine ilişkindir....
üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı kadının gerekçe, nafaka ve tazminat miktarları ile erkeğin kusur tespiti, velayet, tedbir ve iştirak nafakası ve manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir....