Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen nafakanın 100,00 TL arttırılarak 200,00 TL olarak devamına, müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın 150,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmese karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Dava sürerken müşterek çocuğun reşit olduğunu, nafakanın kaldırılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
ya bağlanan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 125,00 TL arttırılarak aylık 375,00 TL'ye, müşterek çocuklar...Özaydın ve ... Özaydın hakkında aylık ayrı ayrı bağlanan 150,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 125,00'şer TL arttırılarak aylık ayrı ayrı 275,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin yoksulluk ve iştirak nafakası talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ./.. -2- 2-Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
kabulü ile aylık 300 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın yoksulluk nafakası yönünden davalı tarafından süresinde temyizi üzerine, Dairemizin 5.12.2012 tarih 2012/4843 esas 2012/29332 karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan yıllık nafaka tutarının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kaldığından bahisle temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL'ye çocuk Ali Doğan için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 450 TL'ye çocuk Hamza için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, davacının müşterek çocuk 01/01/2006 doğumlu Eda Nur için Kayseri 2. Aile Mahkemesi 2016/845 Esas 2017/693 Karar sayılı ilamı ile verilen 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 850,00 TL olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının az olduğunu, müvekkili lehine yoksulluk nafakasının arttırılmasını, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırımı istemiyle açılmıştır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 450,00 TL olan yoksulluk nafakasının 700,00 TL'ye yükseltilmesine ve nafaka miktarının her yıl . oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/509 ESAS 2021/13 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Sinan'ın velayetinin anneye verildiğini ve 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, velayetin tarafına verilmesini, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Mahkemenin 08/12/2020 tarihli ara kararında özetle; Davacının tedbiren velayet talebinin davanın esasına ilişkin olması ve yargılamayı gerektirmesi sebebi ile reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulü ile 100’er TL olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının 200’er TL arttırılarak 300’er TL olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasının artırımına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazları yönünden; Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir....
Dava,iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....